Dijital pazarlama dünyası 2025’i geride bırakmaya hazırlanırken, 2026’ya dair trendleri ve öngörüleri tartışmaya başladı. Google Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Pazarlama Başkan Yardımcısı Phil Wilson, yapay zekâ ve pazarlama alanındaki öncü yeniliklerin ön saflarında yer alan uzman bir ekibe liderlik ediyor. Wilson’ın bu ekiple birlikte kaleme aldığı trend raporu, gelecek yıl için önemli öngörüler içeriyor.
Rapora göre, 2026’da yapay zekâ alanındaki gelişmeler hem dijital hem de fiziksel dünyada etkileşim biçimlerini dönüştürecek, iş dünyasının tüketicilerle bağlantı kurma yöntemlerini yeniden şekillendirecek. Bununla birlikte, tüm teknolojik değişimlere rağmen tüketicilerin temel motivasyonları değişmeyecek: insanlar sürekli olarak yanıtlar, çözümler, ürünler ve bağlantılar arıyor.
Raporda Ipsos’un yaptığı bir ankete yer verilmiş. Bu ankete göre global tüketicilerin %83’ü Google ve/veya YouTube’u günlük olarak kullandığını belirtiyor. Bu oran, diğer online platformlara kıyasla oldukça yüksek. Phil Wilson, bu değişime başka hiç kimsenin yapamayacağı bir ölçekte tanık olduğu için Google’ın yapay zekâ çözümlerinin, müşterilerin amaçlarını anlama yeteneğinin benzersiz olduğunu vurguluyor.
Tüketici “O anda iyi hissetmek” istiyor

Sürekli belirsizliğin hakim olduğu bir dönemde uzun vadeli hedefler önemini yitiriyor. Tüketiciler giderek daha kaygılı, endişeli ve yorgun hissediyor. Bu duygusal yorgunlukla mücadele etmek için anlık ödüllere ve o anda iyi hissetmelerini sağlayan yeni deneyimlere öncelik veriyorlar. Dolayısıyla 2026’da başarılı markalar için öne çıkan trendlerden biri, tüketicilerin “o anda iyi hissetme” önceliği olacak. British Airways, Avios sadakat programını bu yaklaşım doğrultusunda yenileyerek üyelerin küçük ve sık ödüller kazanmasını sağladı. Markaların değer tekliflerini bu perspektifle yeniden analiz etmesi, müşteri yolculuklarını anlık ve ölçülebilir kilometre taşlarıyla tasarlaması gerekiyor.
Yapay zekâyla dönüşüm yaşayan tüketici davranışları

Yapay zekânın tüketici davranışlarını dönüştürmesi ise trendlerin ikinci boyutunu oluşturuyor. Basit bilgi edinme aşamasından dinamik keşfe geçen kullanıcılar, AI Modu ve Gemini Nano Banana gibi araçlarla sorgularını hayata geçiriyor ve yapay zekânın niyetlerini anlamasını bekliyor. Pazarlamacıların bu değişime “Üretken Motor Optimizasyonu” ile uyum sağlaması gerekiyor. Amaç, tek bir reklam kampanyası yerine yüksek kaliteli, yapay zekâyla uyumlu içerik ekosistemi oluşturmak.
Genç kitleleri çekmek için “yaratıcı katılım”

Genç kitleler, dijital dünyada doğup büyüyen içerik üreticiler. Bu kitle sadece marka hikayelerini tüketmekle kalmıyor, aynı zamanda bu hikayelere katılmak ve onları yeniden düzenlemek istiyor. “Yaratıcı maksimalizm” arayışındalar ve içerik üreticiler bu katılım hareketini destekliyor. YouTube’da 50.000’den fazla video üretilen “EPIC: The Musical” örneği dikkat çekici. Markaların topluluklarla ortak içerik üretmesine ve yaratıcı katılımı desteklemesine dair iyi bir çalışma. Veo 3 gibi üretken yapay zekâ araçları ise markaların büyük ölçekli, görsel açıdan etkili içerik üretmesini mümkün kılıyor.
Nostaljik remiksler öne çıkıyor

Nostaljik remiksler de 2026’da öne çıkacak trendler arasında. Kaotik dünyada tüketiciler, nostalji aracılığıyla hem güven hem kimlik arıyor. Nintendo’nun Paul Rudd ile hazırladığı kampanyası en iyi örneklerden biri. Eski içeriklerin stratejik şekilde “remikslenmesinin” hem yeni hem de mevcut izleyicilerle bağ kurmada etkili olduğu görülüyor.
Belirsiz kurumsal sürdürülebilirlik taahhütleri artık değer taşımayacak

Pazarlamacılar artık tüketicilerin ve düzenleyici kurumların harekete geçme yönündeki artan talepleri ile atılan yanlış bir adım nedeniyle “yeşil yıkama” suçlamalarına maruz kalma ihtimali arasında sıkışmış durumda. 2026’da ise sürdürülebilirlik alanında belirsiz taahhütler yerine somut ve ölçülebilir değerler öne çıkacak. Markalar, dayanıklılık veya enerji verimliliği gibi somut faydalar üzerinden tüketiciye hitap edecek. Örneğin, YouTube içerik üreticisi Emma Winder ve Vinted iş birliği, sürdürülebilirliği tüketici için akıllı ve somut bir seçenek olarak sunarak geniş izlenme elde etti.
Rapordaki öngörüler oldukça net: 2026’da markaların başarılı olabilmesi için yapay zekâyı etkin kullanmak, anlık deneyim ve ödüller sunmak, genç kitlelerle yaratıcı katılım içeren iş birlikleri yapmak, nostaljik öğeleri modern bir bakışla yeniden kurgulamak ve sürdürülebilirliği somut faydaya dönüştürmek kritik olacak.







