VR başlıklarında sunulan deneyimlerin ya da oyunların görsellerindeki ayrıntılar her geçen gün daha gerçekçi ve etkileyici bir dönüşüm içindeyken sanal dünyada hareket etmenin ve gezinmenin gerçek hayata uyarlanmasında hala belirli sorunlar yaşanıyor. Gözlüğü takan kullanıcının dış dünya ile görsel iletişimin kesilmiş olması ve fiziksel dünyadaki engellere çarpma kaygısı nedeniyle sanal dünyadaki deneyim sekteye uğruyor. VR gözlüğünü taktıktan sonra fiziksel alana uygun olarak belirli bir sanal alan çizip sadece o alan içinde VR gözlüğünün aktif olmasını sağlamak kısıtlı bir deneyim sunuyor. Özellikle oyun endüstrisinin VR atılımı ve metaverse kavramının markalar tarafından benimsenip farklı deneyim alanları yaratılmasıyla bu alanda bir özgürlüğe ihtiyaç var.
Hareket etmek için elleri hatta sadece parmakları kullanmak (joystick), Sanal dünyada çok yapay bir etkileşime yol açıyor. sanal gerçeklik koşu bandı Omni One bu deneyimi bir üst seviyeye çıkaran bir örnekti. Oyun oynarken egzersizi de teşvik eden cihaz, kullanıcıların sanal ortamlarda 360 derece yürümelerine veya koşmalarına olanak tanıyordu. Ekto VR’ın bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi duran fütüristik botları da sanal dünyayı daha doğal bir şekilde keşfetmeye ve deneyimlemeye yardımcı oluyor.
Ekto VR’ın botları sayesinde sanal dünyada sonsuza kadar yürüyebilirsiniz
Ekto VR sanal gerçeklik botları, Cybershoes’un Indiegogo’da fonladığı ve prototipini CES 2019’da tanıttığı ürününe benzeyen bir konsepte sahip. Bu iki ürün de kullanıcı sanal gözlükleri taktığında ayakta yaşadığı sağa sola çarpa sorunlarını ortadan kaldırıyor. Ancak Ekto VR’ın botları hareket serbestliği ve kullanıcı deneyimi açısıdan Cybershoes’un sanal gerçeklik ayakkabılarından daha iyi bir izlenim veriyor.
Ekto VR’ın özel botlarının alt kısımları kullanıcının yürüdüğü hızda ters istikamette dönen bir dizi motorlu tekerleğe sahip. Bu tekerler sayesinde insan beyni uzunca bir yol katetmiş hissediyor ancak gerçekte Michael Jackson’ın ünlü moon walk (ay yürüyüşü) dansına benzer bir hareketle oldukları yerde saymış oluyor.
Ekto VR’ın botları sadece deneyimi bir adım ileri taşımakla kalmıyor. Geliştiriciler bu yürüme deneyiminin özellikle VR başlıklarda çok hissedilen, hareket algısının yarattığı denge bozukluğu ile birlikte ortaya çıkan; baş dönmesi, bulantı gibi hareket hastalığı (motion sickness) belirtilerini önlenmeye de yardımcı olduğunu söylüyor.
Fiziksel dünyaya entegre olan botlar yürüme eylemi sırasında kullanıcının gerçekten de birkaç adım atmasına izin veriyor. Bu sayede içkulaktaki denge merkezi de beynin kendisi de kişinin yürüdüğüne ikna oluyor. Bu noktadan sonra kullanıcı dijital dünyada yürümeye devam etse dahi gerçek dünyada sabit bir noktada kalmaya devam ediyor. Tıpkı bir koşu bandı gibi. Yürüme eylemini kestiği anda ise botlar kullanıcıyı belirlenen alanın ortasına yeniden getiriyor.
Bir koşu bandında yürüyormuş gibi hissettiren giyilebilir teknolojik ürün sayesinde duvara ya da bir masaya çarpa endişesi taşımadan Sahra Çölü’nde yürümek veyahut Mars’ın yüzeyinde keşif deneyimine katılmak mümkün. Sanal dünyada hareketi daha sınırsız hala getirmesi sadece bu tarz deneyimler için değil oyunlar, eğitim programları ve hatta metaverse deneyimleri için heyecanlandırıcı bir fırsat kapısı aralıyor.
Giyilebilir teknolojik ürünü tasarlayan Ekto VR’a göre kullanıcı deneyimi ilk aşama için oldukça başarılı. Öyle ki Ekto VR botlarını giyen kullanıcıların bazıları odanın kenarına yaklaşıp yaklaşmadıklarını ya da botların gerçekten açık olup olmadığını birkaç defa teyit etme ihtiyacı hissetmiş. Ürün henüz geliştirilme aşamasında olduğu için hantal tasarımı hakkında yorum yapmak için erken bir aşamada olduğumuzu söyleyebiliriz ancak vadettikleri düşünülünce tasarımın da VR başlıklarda olduğu gibi zaman içerisinde daha kompakt ve hafif bir yapıya ulaşacağı söylenebilir.
Görsel: Ekto VR