Çalışma hayatı ve kurumsal iletişim teknolojiyle birlikte hızlandıkça çalışma saatlerimiz de belirsizleşmeye başladı. Fiziksel olarak ofislerimizi terk edip evimize, sevdiğimize, huzur bulduğumuz noktalara gitsek de bir anda gelen bir e-posta veya WhatsApp mesajı, işin tüm stresini ve beraberinde getirebiliyor. Dijital olarak işlerimize sıkı sıkıya bağlandığımız için de asla erişilemez olamıyoruz. Yani asla işten çıkamıyoruz.
Fransa hükümeti, çalışanların asla işten çıkamama ve sürekli olarak işle ilgili e-postaları yanıtlama baskısına karşılık 2014’ten beri çalışma yürütüyor. Bu yılın başında ise konuya daha fazla ağırlık vererek tekrar kamuoyu yaratılmıştı. Şu anda ise, çalışma saatleri dışında ulaşılamaz olmak Fransa Hükümeti tarafından tasiye edilen bir durum olmaya çok yakın. Hafta sonları iş e-postalarını yanıtlama önerisi onaylanırsa, Fransa Hükümeti 50 veya daha fazla çalışanın olduğu şirkete yönelik bir öneri uygulamasına geçecek.
Çalışma yaşamının kurduğu bu gizli baskı ve sorumluluk çalışanların sürekli olarak stres ve baskı altında hissetmesine neden oluyor. Hafta sonu zihnen dinlenemeyen ve omzunun üstündeki küçük denetleyiciyle birlikte e-postalarını yanıtlamaya devam eden çalışanın hafta içine yönelik motivasyonu da bir o kadar düşük oluyor.
Dijital dünyada her zaman çok hızlı iletişim kurabiliyoruz ve kimi zaman aktarmak istediklerimizi planladığımızdan da hızlı çözümleyebiliyoruz. Ancak bu nedenle çalışma saatleri dışına da sorumluluk yüklemek bireysel çapta sonun başlangıcı oluyor.
Düzeltme 28.05.2016 17:07: Bu haber, özgün kaynağında yapılan düzeltme nedeniyle güncellenmiştir. Şirketlere çalışanlarının iş saatleri dışında e-posta yanıtlamama hakkını tanımayı “tavsiye eden” söz konusu yasa, henüz yürürlüğe girmemiş ve Fransız parlamentosunun onayını beklemektedir.
Manşet görseli: Alper Çuğun, Flickr
Görseller: CC0