2020 küresel salgın nedeniyle dünya düzeninde köklü bir değişimi başlattı. Bu değişim hayatımın her alanına yansıdı. Geride bırakmaya hazırlandığımız bu sıra dışı yılın en çarpıcı haberlerini inceledik ve öne çıkanları bu derlemede topladık.
Öne çıkan konuları tek tek derlediğimiz listede kısa filmler de yer alıyor. Bu yıl eğlenceli animasyonlardan distopik evrenlere uzananlara, gerilim unsurları barındıranlardan toplumsal olayları işleyenlere kadar kadar farklı konularda ve tarzlarda çekilmiş kısa filmler bulunuyor. Pandeminin de etkisiyle kimi filmler kısıtlı imkanlarla çekilirken kimi yaratıcılar karantina sürecini avantaja çeviren işler ortaya koyuyor. Deneysel yaklaşımlar ve uygulamalar özellikle karantina döneminde ortaya çıkan işlerde fark yaratıyor. Yılın öne çıkan kısa filmlerini derlediğimiz yazının dışındaki diğer kısa filmlere bakmak için buraya göz atabilirsiniz.
Yaşanabilir Bir Gezegen Arayan Adamın Hikayesi: Avarya
Avarya, yakın gelecekte yapay zekalı robotların hakimiyeti altında yaşayan bir insanın yaşayabileceği uygun gezegen bulma macerasını anlatıyor. Yaşanabilir bir gezegen bulma umuduyla uzay gemisiyle gezegenler arası yolculuğa çıkan hikayenin kahramanı kendisini robotun inisiyatifine ve insafına kalmış bir serüvenin içerisinde buluyor. Yönetmenliğini Gökalp Gönen’in kısa film gezegen bulma görevi üstlenen robotun hiçbir gezegeni uygun bulmaması nedeniyle bir uzay gemisinin içerisinde hapis olan adama odaklanıyor.
Kedilerin Korkulu Rüyası
Temptations, tüyleri ürperten Cadılar Bayramı’na özel kampanyası Scaredy Cat filmiyle kedileri korkutuyor. Korku filmlerinin klasik ürkütücü evlerinin birinde geçen filmde tüm gerilim ögeleri yer alıyor. Yağmurlu bir hava, şimşekler, yanıp sönen ışıklar ve gerilimi artıran sessizlik. Tüm bunlar biz insanlar için gerilim yaratan unsurlar olsa da kedilerin sadece bir anlık tepki verdiği şeyler. Dolayısıyla filmdeki kedi asıl ilgisini çeken şeye odaklanmaktan geri kalmıyor. İplik yumağının peşinden evin tüm odalarını gezmeye ve yumakla oynamaya devam ediyor. Ta ki mutfağa kadar. Kedi mutfakta ansızın bir salatalıkla karşılaşıyor ve gerilim zirve yapıyor.
E-postaların Kübik Yaratıklar Olduğu Dünyada Sıradan Bir İş Günü
Masanızın öbür ucunda oturan iş arkadaşınıza e-posta göndermek talihsiz sonuçlar doğurabilir mi? E-posta göndermek yerine onunla direkt konuşmak daha rahat olmaz mı? Ya yanlış bir şey yazıp gönderirseniz nasıl telafi edersiniz? Adult Swim’in kısa filmlere yer verdiği The Adult Swim Smalls serisine yeni eklenen IN_BOX isimli kısa animasyon film bu tuhaf duruma ışık tutarken işin içine espriyi eklemeyi de unutmuyor. Bağımsız yönetmen ve animasyon sanatçısı Michael Marczewski tarafından yönetilen film, alışılmışın dışındaki e-posta gönderim süreciyle iki iş arkadaşının yaşamış olduğu karmaşaya ışık tutuyor.
İki Kardeşten Yaşam Üzerine Bir Sohbet: Falling Leaves
Dimitri Yuri tarafından yazılan ve yönetilen kısa film Falling Leaves özünde iki kardeş arasındaki bağa odaklanıyor. Büyük kardeşin küçük kardeşe karşı üstlendiği sorumlukları duygusal bir hikaye örgüsüyle aktarıyor. Kısa filmi ilginç kılan nokta ise tam olarak burada, hikayenin kendisinde başlıyor. Ağabey, küçük kız kardeşe oldukça sıra dışı olan aile işini göstermeye ve anlatmaya çalışıyor.
Otomatların Her Şeyi Yapabildiği Distopik Bir Dünya: Change Return
Bir otomat makinesi yiyecek ve içecek vermek dışında neler yapabilir? Yaraları iyileştirip suçluları yakalamak için silah temin edebilir mi? Güvenlik ve sağlık hizmetlerinin otomatlara devredildiği distopik bir yer altı şehrindeki bir adamın hikayesini anlatan animasyon film Change Return teknolojinin insanlığa hizmet edip etmediğini sorgularken insan, hayvan ve makine arasındaki etkileşimi ele alıyor. Yönetmen Robert Findlay, havada süzülen gülen yüzlü robotların hizmet verdiği distopik bir dünyayı canlandırıyor. Yer altı dünyasında uçan robotların egemen olduğu sistemin açığını bulan yoksul bir adamın hikayesini işliyor.
2001: Uzay Yolu Macerası’ndan 2020: Karantina Macerası’na
Tasarımcı Lydia Cambron da karantinanın yarattığı engelleri, üretim süreci için harika bir fırsata dönüştürerek 2020: An Isolation Odyssey adlı bir kısa film hazırladı. Filmde Lydia Cambron tasarımcı olarak dış dünyayı görme ve yorumlama sürecindeki ustalığını da konuşturuyor. Hatta tasarımcı gözüyle mizah yapıyor diyebiliriz. Videoda Kubrick’in filmiyle Cambron’un filmini bölünmüş ekranda üst üste izliyoruz. Cambron’un mükemmel bir senkronizasyon yakaladığı görülüyor. Film, tasarımcının Brooklyn’deki küçük dairesinde çekilmiş.
Stop-motion Dans
Fernando Livschitz, Lost in motions adlı yeni stop-motion filminde, ahşaptan kesilmiş yüzlerce dans figürüyle başarılı bir koreografi sunuyor. Filmde, altın renkli bir figürünün ışıklı pistteki dansını izliyoruz. Adeta dijital ortamda yaratılmış bir animasyon gibi başarılı efektler ve akıcı bir görüntü söz konusu. Dansçı her yeni hareketinde, önceki pozisyonların parıldayan bir izini geride bırakıyor. Film için 800’den fazla ahşap kesim figür yapılmış ve bir o kadar da fotoğraf çekilmiş.
Bir Sith Lord’un Alışık Olmadığı Evrendeki Hikayesi
Ryan Ebner’in kısa filmi The Light Side yaşlanan ve dünyada olan bir Sith Lord’unun geçmişiyle başa çıkma ve değişime ayak uydurma hikayesini anlatıyor. Kısa filmde, dünyada bir nevi mahsur kalan Sith Lord bu süreç boyunca gücünü ve onu kullanım şeklini nasıl bu dünyaya adapte edebileceğini çözmeye çalışıyor. Star Wars evreninden tamamen farklı bir yerde New York, Bronx’ta bir nevi emekliliğini yaşayan yaşlı Sith Lord oldukça sıradan bir şekilde ilerleyen hayatını renklendirmeye ve kendini keşfetmeye çalışıyor.
Evsiz Bir Kadınla Çöpe Atılmış Bir Balığın Tuhaf Hikayesi
Animatör ve yönetmen Elly Stern’in imzasını taşıyan Waste Away adlı kısa animasyon, evsiz bir kadının tuhaf hikayesini konu alıyor. Uyuduğu sokağa serpilmiş çöplerin arasında ölmek üzere olan bir balık bulan kadının başına gelen tekinsiz olayları izliyoruz filmde. Sokakları çöplerle kaplı bir kentte geçen bu stop-motion animasyonun en etkileyici yanlarından biri de kullanılan malzemeler. Örneğin suyu tasvir etmek için şeffaf plastik kullanılmış. Çöplerle dolu şehir, yemek için avlanmış bir canlının çöpte son bulmak üzere olan yaşamı ve evsiz kadının kaderi arasında paralellikler yakalamak mümkün.
Büyüleyici Optik Yanılsamalarla Bezeli Animasyon Film
Algı, yeniden doğuş ve dönüşüm hakkındaki kısa film A Mind Sang yanılsamalardan ve perspektiften oluşuyor. Paralel hikaye anlatımı üzerine ilerliyor. Filmde, bir anne doğumdan önceki son anlarında çocuğunun hayatının kendi hayatına ne kadar benzeyeceğini görüyor. Her kare eşzamanlı iki hikayeyi anlatıyor. Filmde görsel anlatım şiirsel bir şekilde izleyicinin karşısına çıkıyor. Film yapımcısı Vier Nev tarafından hazırlanan animasyon kısa film A Mind Sang yaklaşık altı dakika boyunca rüya gibi bir anlatım sunuyor. Her bir sahne yeni bir perspektifin kapısını açıyor.
Farklı Dünyalar Arasında Sıkışan Göçmenin Dokunaklı Hikayesi
Animasyon sanatçısı Nata Metlukh tarafından yazılan ve yönetilen Paper or Plastic kısa animasyon filmi de hayali olan bir göçmenin dokunaklı ve zorlu hikayesini işliyor. Film, birinci dünya ülkelerinden birine göç eden Mikk isimli karaktere odaklanıyor. Göçme nedenleri, insanların karşılaştıkları zorluklar, kültürel farklılıklar, önyargılar yani kısacası hayatın her noktası bu renkli ama duygusal hikayenin bileşenlerini oluşturuyor.
Yokuş Aşağı Giden Dijital Flörtleşme Hikayesi: Face to Face Time
Face to Face Time isimli kısa film birbirlerinden ayrı kalan bir çiftin hikayesini işliyor. Filmin çekimleri küçük bir kadro ve nispeten daha az zahmetli bir prodüksiyonla gerçekleştirilmiş olmasına rağmen gündelik hayatta karşılaşabileceğimiz bir hikayenin etkileyici ve şaşırtıcı bir yansımasını sunuyor. Kısa bir seks komedisi olan film partneri ile biraz olsun yakınlaşmak isteyen Claire isimli kadının görüntülü konuşma öncesi yaptığı hazırlıklar ile başlıyor. Film, teknoloji ile birlikte değişen deneyimlerin olası sonuçlarından sadece birini gösteriyor.
Tarihi Binaların Havada Süzüldüğü Bir Viyana Filmi
Fernando Livschitz, Vienna is like… adlı yeni filminde Viyana’yı tarihi binaları ve heykelleri havada süzülen fantastik bir kent olarak tasvir ediyor. Livschitz daha önceki filmlerinde de sıkça kullandığı neşeli ve kimi zaman da absürt yaklaşımı bu filmde de sürdürmüş. Tarihi binaların ve heykellerin havada süzüldüğü, devasa renkli bir yayın toplu taşıma araçlarını birbirine bağladığı, dansçıların havada duran giysilere doğru zıplayarak kıyafetlerini değiştirebildiği bir Viyana kurgulamış. Önceki filmlerinde sıkça kullandığı sirk sahnelerini ve görünmezlik efektini bu filmde de kullanmış.
Basit Düşünen İlkel İnsanın Yıkıcı Evrimi: Bendito Machine
İspanyol animasyon film yapımcısı Jossie Malis (Zumbakamera Animasyon Stüdyosu) tarafından oluşturan ve yönetilen seri 2006 yılında Everything You Need isimli film ile başladı. Basit düşünen organizmaların (yani insanların) teknolojik gelişmeler, makine ve endüstriyel mekanizasyon ile evrim sürecinde yollarını nasıl kaybettiğine dair eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyordu. Final bölümü ile birlikte döngü destansı bir şekilde son buluyor. Serinin altıncı ve son bölümü Bendito Machine VI: Carry on mülayim ve ilkel canlının yıkıcı evrimini konu ediniyor.
Süper Buruna Sahip Bir Çocuğun Hikayesi
Alman animasyoncu Vincenz Neuhaus tarafından yönetilen NOSIS isimli kısa film son derece uzun bir buruna sahip çocuğun hayatını konu ediniyor. Çocuk, 9 dakikalık kısa filmde süper özelliklere sahip burnunu keşfetmeye başlasa da bazı bedeller ödemek zorunda kalıyor.
Boşalan Kent Meydanlarının Distopik Görüntüleri
Yönetmenliğini Ali Demirel’in gerçekleştirdiği PANDEMICAM serisi COVID-19 salgını ile birlikte boşalan meydanlarda yer alan kameralardan alınmış canlı görüntüleri bir araya getiriyor. Seri, bir nevi ülkelerin COVID-19 pandemisine karşı almış oldukları önlemleri gösteriyor. Videolarda İtalya’dan İspanya’ya Birleşik Krallık’tan ABD’ye kadar pek çok ülkenin önemli meydanları ve sokakları yer alıyor. Hepsinde göze çarpan ortak nokta ise sakinlik oluyor. Boş meydanlarda tek tük geçen insanlar ve araçlar dikkat çekiyor.
Irkçılığın Kısır Döngüsü Hakkında Kısa Film: B-52
Uluslararası Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Günü kapsamında yayınlanan kısa film B-52 ırkçılığın yakın gelecekteki korkutucu etkilerini çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Flavio Nani tarafından yönetilen film yakın gelecekte teknolojiyle birlikte daha da yabancılaşan insanların ürkütücü dinamiklerine ışık tutuyor. Ortadan kaldırılacak bir hedef ve bu hedef doğrultusunda yaşama amacı bir oyuna dönüşüyor. Bu döngü öylesine korkunç bir hal alıyor ki kurban olan ile hedef olan arasındaki çizgi kaçınılmaz olarak bulanıklaşıyor.
Görsel: Avarya