Koşu tüm dünyada büyük bir popülerlik trendinde. Gerek sosyal medyada karşılaştığımız koşu içerikleri gerek hobi olarak başlayıp maratona hazırlanan tanıdıklar gerek flört çevresinde şekillenen koşu kulüpleri olsun koşu kültürü birçok yerden hayata tesir ediyor.
Her rekabetçi spor gibi koşu da birçok parametreyle ölçülebilen performans metrikleri sunuyor. Haliyle koşucuların da en popüler koşu ve bisiklet ağı Strava’daki performansı da bir statü haline geliyor. Hatta “Strava mule” (Strava küfecisi) lakaplı bazı kişiler para karşılığında insanların Strava hesapları için koşuya çıkıyorlar.
Koşu kültürünün bu denli genişlediği ve anlamının sorgulandığı düzlemde yazılımcı ve yaratıcı Arthur Bouffard, Fake My Run isimli bir araç geliştiriyor. Herhangi bir Strava küfecisine saatliği 10-20 dolar vermek yerine isteyen herkesin evinin konforunda çakma koşular yaratmasını sağlıyor.
Böylece sadece bulunduğunuz yerdeki küfecileri kiralamak yerine Moğolistan ovalarında, Antarktika’da penguenlerle veya Amazon ormanlarında yaptığımız koşuları göstermek mümkün oluyor. Hem de hız, süre, rota gibi tüm detayları istediğimiz gibi ayarlayabiliyoruz!
Arthur Bouffard, Fake My Run’ı geliştirirken kültürün dönüştüğü güncel haline bir eleştiri sunmak istemiş. 10 yıldan uzun süredir koşan Bouffard, bu sporun eskiden kişisel tatmin, fiziksel ve ruhsal sağlığı iyileştirme, şehrin farklı yönlerini keşfetme gibi bağlamlar içerirken zamanla bir yaşam biçimini sinyalleyen sosyal statü sembolüne dönüştürmesini eleştiriyor.
Post-truth’un yapay zeka ile perçinlenerek normalleştiği günümüzde sosyal medyada her şeyin sahtesi üretilebilirken Fake My Run koşu gibi fiziksel aktivitelerin bile dijital yollardan üretilebileceğini vurguluyor ve kültürü tartışmaya açmak istiyor.
Fake My Run internet sitesini buradan ziyaret edebilirsiniz, fakat Fake My Run’ı kullanmak isterseniz aracın öncelikle eğlence amaçlı geliştirildiğini ve koşu uygulamalarının kullanıcı sözleşmelerine göz atmanızı da öneriyor.
Görsel: fakemy.run
