Kendi alanında ufuk açıcı çalışmalar yapan, sanatı ve teknolojiyi farklı bir gözle bir araya getiren yaratıcıları keşfetmekten ve bu yetenekleri okurlarımızla tanıştırmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu heyecanımızı 17 Ocak’ta ATÖLYE‘de gerçekleştirdiğimiz Yeni Yaratıcılar’ın on ikinci etkinliğiyle de fiziksel bir alana taşımaya devam ediyoruz. Bigumigu kurucularından Yalçın Pembecioğlu ile sohbet formatında gerçekleşen etkinliğimizin konuğu graffiti, mural gibi sokak sanatının içinde büyümüş ve gelişmiş sanatçı ve heykeltıraş Esk Reyn idi. Esk Reyn ile birlikte sokaklarda graffiti yaparak ve usta-çırak ilişkisiyle yetiştiği günlerden tutkusunu akademik hayatıyla birleştirme yolculuğuna, heykel sanatına karşı olan ilgisinin doğuşu, büyüyüşü ve sokakta ürettikleriyle iç içe geçişine uzanan bir sohbet gerçekleştirdik.
Sokaktaki geçici eserlerden demir heykellere
Esk Reyn, graffiti ile çok erken yaşta tanışıyor ve ilgisini çeken hiphop ve sokak kültürünün ne olduğunu güzel tesadüflerle öğreniyor. Pendik’te gördüğü bir graffiti ile karşılaşıyor. Sokakta gördüğü, ilgisini çeken şeylerin graffiti olduğunu ise o dönemler popüler bir dergi olan Blue Jean’in hiphop köşesinden ve Universal Zulu Nation dosya konusu üzerinden öğrenmiş. Sokakta gördüğü ve bildiği şeylerin ne olduğunu, nereden geldiğini, nasıl bir kültür içinden çıktığını öğrendikçe de hiphop kültürüne ve graffitiye yaklaşmaya başlamış.
Usta çırak ilişkisiyle geçen yıllar içerisinde graffiti konusunda kendini geliştiren Esk Reyn, Üniversite’de Heykel bölümünde okumak ve heykel eğitimi almak istiyor. Mimar Sinan Üniversitesi’nde Heykel bölümünde eğitim alana kadar güzel sanatların farklı bölümlerinde de eğitim alan Esk Reyn, heykeli kendi sanat çizgisi içinde kullanabileceği bir form da yaratıyor. Murallarında kullandığı formlarla heykellerini birleştiren ve kimi zaman biri diğerinin yeni bir formu olurken kimi zaman iç içe geçtiği de oluyor.
Esk Reyn aynı zamanda Mural İstanbul’un da kurucusu. Dünyanın farklı noktalarındaki mural ve sokak sanatçılarını ağırlayarak Kadıköy’ün merkezi başta olmak üzere İstanbul’a yayılan murallara imza atıyorlar. Mural İstanbul’un para kazanmak veya şöhret elde etmek gibi motivasyonlardan ziyade genç nesillere farklı stillerdeki sanatçıların varlığını göstermek ve onlara ilham vermek olduğunu söyledi. Mural İstanbul’da varlığı ile Kadıköy Belediyesi’nin ödül kazanmasına önayak olmuş ve pek çok turist için bir seyahat rotasına dönüşmüş durumda.
Esk Reyn ile hiphop kültürü ve murallar arasındaki tarihsel ilişkiyi, Mural İstanbul’un etkilerini, sokak sanatı, heykel, mimari gibi farklı disiplinlerin birbirilerine nasıl karıştığını etraflıca konuşma fırsatı yakaladık. Katılımcılar da bu sohbeti dinleme, Esk Reyn ile tanışma ve soru sorma fırsatı yakaladı. Bir sonraki Yeni Yaratıcılar etkinlikleri için bizi takip edin!
Görsel: Bigumigu