Japon omakase restoranları arasında görsel diliyle öne çıkan Shirokuro, Manhattan’da yerini aldı. Omakase, şefin kendi seçtiklerini sunduğu bir Japon restoranı deneyimi; yani menüye değil, şefe güveniyor, şef ne hazırlarsa onu yiyorsunuz. Shirokuro’da bu deneyim, elle çizilmiş izlenimi veren siyah konturlarla kaplı bir ortamda sunuluyor. Masa ve sandalyelerden duvarlara, zeminden raflara kadar neredeyse her yüzey, bir eskiz defterinin içindeymiş hissi yaratıyor. Bu iki boyutlu monokrom estetiğe sahip restoran, Japon mutfağını sadece tatla değil, bir manga eskizinin atmosferiyle birlikte sunuyor.
Duvarlarda bonsai ağaçları, çaydanlıklar ve geleneksel Japon desenleri gibi kültürel ögeler çizgiyle betimlenmiş. Tüm bu görseller de dekoratif olmanın yanı sıra, mekanın iki boyutlu illüstratif diliyle bütünleşik halde.
Restoranda mutfak bölümü, birkaç tabak ve lambalar dışında neredeyse hiç renk kullanılmamış olması ise dikkati doğrudan yemeğe yönlendiriyor – tabii gözünüz bu siyah-beyaz dünyanın içinde gezinmeye alıştıktan sonra.
Tüm görseller Shirokuro’nun yazılı izniyle kullanılmıştır.
