Etrafımızda her gün farkına bile varmadan etkileşimde bulunduğumuz sayısız “şey” var. Akla gelen ilk örnek kişisel elektronik cihazlar olsa da; daha da öteye, biraz daha arkaplanda kalan sıradan bir nesneyi düşünelim: grup prizler. Şarj aleti bile her ne kadar “modern dünyada hayatta kalma kiti”nin en mühim objesi olsa da, başını sokacak bir priz bulamadığında (en azından şimdilik) işlevsizliğe mahkum. Peki sürekli haşır neşir olduğumuz, bizim için bu kadar hayati bir şeyin fikirlerine ne zaman kulak verdik? Ne zaman ideolojilerini anlamaya çalışıp, onlarla empati kurduk?
Bu sorular kulağa garip gelse de, üç farklı alanda (bilgisayar bilimi, endüstriyel tasarım, elektrik-elektronik mühendisliği) uzmanlaşmış, tasarım alanında tutkularını birleştirmiş üç Şangaylı mühendis automato adında bir “tasarım çiftliği” kurmuşlar. Simone Rebaudengo, Matthieu Cherubini ve Saurabh Datta üçlüsünün nihai amacı ise çeşitli deneylerle, yapay ve gerçek olgularla tasarım ve teknoloji çerçevesinden yola çıkıp gündelik hayatımızı çevreleyen priz gibi objeleri ve yaşamımızdaki yerlerini keşfetmek.
Son projeleri ise -hem ev hem ofis yaşamının neredeyse organik bir parçası haline gelen- grup prizlerin içine gömülmüş siyasi ideolojileri açığa çıkaran “Politics of Power“.
Ürünlerin hiç bir zaman tarafsız olmadığını; tasarımcılarının, mühendislerinin ve üretimi gerçekleştiren kurumların fikir ve inançları tarafından etkilendiğini düşünen yaratıcı ekip; çoklu prizlerin içlerine gömülmüş ideolojileri ampuller aracılığıyla görselleştirerek, onların nasıl davrandıklarını, mevcudiyetlerindeki farklı politikalara ne tür cevaplar verdiklerini gösteriyor.
Farklı siyasi yapılara ve ideolojilere sahip olacak şekilde yaratılmış D, M ve T model prizlerin her bir soketi, kaç tane fişin takılı olduğunu farkedip, anlamlandırabiliyor. Bunun sonucunda da modelinin mühendisliğine göre, farklı durumlara farklı cevaplar verebiliyor. Hatta bu tepki şekilleri zamana göre bile şekillenebiliyor.
Örneğin feodal denebilecek M modeli, hiyerarşik bir piramit sistemine sahip. Doğal olarak, bütün fişler takılıyken tek bir ampul en çok parlaklığa sahip oluyor, diğerlerinin parlaklığı ise kademeli olarak azalıyor. Ve günün birinde derebeyinin devri bitiyor, kimisi yas tutarken kimisi harekete geçiyor. Ta ki, yeni bir feodal bey tahtına geçene kadar.
T modeline ise, gücün orantısız bir şekilde dağıtıldığı baskıcı bir ideoloji gömülü. Rastgele periyodlarla vatandaşlar eylem yapıyor, despot lider tüm gücü bir anda kesip bütün parlaklığı kendisinde topluyor.
Meraklısı teknik çizimlere ve yapım aşamasına dair fotoğraflara buradan ulaşabilir.
Görseller; Automato.Farm