İlham membağı Duan Evans, nelerden ilham aldığını anlatıyor öncelikle. İki babası olmuş. İkincisi, onu büyüten baba, Burning Man’in (festival olan) ilk tasarımcısıymış. “Onunla büyümek başlı başına bir şanstı” diyor; “ama şans yaratmak da mümkün.”
Gençliğinde Volkswagen minibüsüne atlayıp 6 ay boyunca tüm Avrupa’yı gezmiş. Dünyasının en çok genişlediği zaman dilimi de bu olmuş. Bayramlara denk getirilen maksimum 9 günlük gezilerden söz etmiyor; dönüş tarihini bilmeden ucu açık bir yolda yürüyen kafası açık bir yolcudan bahsediyor.
“Yaptığımız iş de elimizdekileri anlamlı hikayeler etrafında birleştirmek, hepsi bu” girişiyle kampanyaların ötesine nasıl geçtiklerini anlatmaya başlıyor: Yazılımları anlamlı bağlantılar kurmak için geliştiriyoruz.
Biz buna “imagineering” diyoruz. Hayal mühendisliği.
Günde 150 kez telefonumuza baktığımız bir çağdayız. Kelimelerden çok emojilerle konuşuyoruz. Saatte 14 milyon snapchat gönderiyoruz. Bu datalar yaşam akışımızı anlatıyor.
Mobil cihazlar, VR gözlükler, akıllı saatler, EEG bantları, hepsi hayatımıza kolaylık getirmek için tasarlanıyor. Önümüzdeki 10 yılın olayı bunlar.
Dayanışma anlayışımız hiç bu kadar büyük kitlelere yayılmamıştı. Paylaşım ekonomisi bizi birbirimize bağlayan başka bir güzellik.
Peki sürekli yenilenen şu dünyada markaların rolü ne olabilir?
1- Tüketiciyi görmek
Vodafone’un “ilkler” kampanyası farklı yeteneklere platform olan, dolayısıyla hikaye kaynağına dönüşen gerçek bir başarıydı:
https://www.youtube.com/watch?v=Ad4QqkNvWfk
2- Kullanışlı ve ulaşılabilir teknolojiler sunmak
Xbox işbirliğiyle Nike, “Kinect Training” ürününü sunmuştu. Uygun fiyatıyla ulaşılabilir bir teknolojiydi, ev içini de markanın mecrası haline getirdi:
3- Hayatı güzelleştiren herhangi şeyler tasarlamak
Fiat EcoDrive projesi; çevreyi ve bütçeyi korumak üzere sürüş süreçlerini izleyen, filoların etkinliğini ölçüp karşılaştırabilen, sürücüler için hesaplar yapabilen, kolaylıklar uygulamasıydı:
4- Kitlelere güç katmak
Dünyanın her yerinde güne futbolcu olma hayaliyle uyanan gençler var. Nike bu şansı yaratmak için akademi kurup “The Chance” uygulamasıyla o yetenekleri çağırmıştı.
https://www.youtube.com/watch?v=1D3OO6fuBfA
5- Yaratıcılığı tetiklemek
Olağan kaygılarınızı geçin, biraz ileride yaratıcı işleri göreceksiniz. Birçok ajansın veya markanın “kimse sırada beklemez” kaygısıyla eleyeceği bu fikir hayata geçtiğinde tüm dünyaya yayıldı. On binlerce kişi bu deneyimi yaşamak için sırada bekledi ve Oculus Rift ile kendi kişisel Nissan’ını tasarladı.
Veya daha basit bir örneği: Instagram sayfandaki renklerle sana özel Nike tasarlayan Nike Photo iD uygulaması:
6- Bir şeyi desteklemek
Oreo’nun LGBTi desteği muhteşemdi.
7- Sanat ve teknolojiyi bir araya getirmek
Nike’ın basketbolu öğreten sahası bunun en güncel ve şahane timsali:
7 maddenin özetini tek cümlede toparlıyor:
Tüketicilerle bağ kurmanın yolu; 5 yıl önceki imkanlarla değil, bugünün yenilikleriyle anlamlı bir ürün veya hizmet tasarlamak.
Öyleyse şu soru hep aklınızda olsun: Sıradaki yenilik ne?