Gözlük; rahatlığın, burun büyüklüğünün, gözler ile kulaklar arasındaki mesafenin, dayanıklılığın, malzemenin ve benzeri pek çok şeyin göz önüne alınması gereken küçük bir ürün olduğundan tasarım açısından köklü yeniliklerin gerçekleştirilmesine imkan tanımıyor. Ancak MYKITA adlı gözlük markasının bildiğimiz sac ile yenilikçi gözlük çerçeveleri yaptığını gören Münih merkezli tasarım stüdyosu RELVAOKELLERMANN, kendisinin bu alanda, özellikle de atıkları azaltmak açısından ne tür bir yenilik yapabileceğini araştırmaya başlamış.
MYKITA’nın sac kullanımının yol açtığı ilham, RELVAOKELLERMANN’in internet sitesinde şöyle açıklanıyor: “Gözlük alanında uzun süredir gerçekleştirilen en önemli yenilik sacın çerçeve yapımında kullanılması idi. Bu yeniliği ilk uygulayan MYKITA olmasa da en ilgi çekici şekilde uygulayan ve takip edilmesi gereken markanın o olduğunu gördük. MYKITA origamiye benzer bir yaklaşımla sac metali bükerek ve katlayarak üç boyutlu nesne haline getiriyor. Ayrıca markanın “Teknik çözüm aynı zamanda estetik olmak zorundadır” şeklindeki tasarım ilkesi de oldukça beğendiğimiz bir yaklaşım.”. MYKITA’dan ilham alan RELVAOKELLERMANN, sac metal ile daha fazla sayıda güneş gözlüğü üretmenin yolları üzerine düşünmeye başlamış ve MYKITA’nın tasarımlarından bir adım daha öteye geçmiş. RELVAOKELLERMANN’ın bulduğu yenilik şu olmuş: Sacı lazerle gözlük çerçevesinin şeklinde kalıp olarak kesmek yerine, metal bantlar halinde kesmeye karar vermişler. Tıpkı tel gözlük çerçevelerinde olduğu gibi bantlar vida veya kaynak kullanılmadan işleme tabi tutulmuş. Bulunan teknik çözüm aynı zamanda ürünün estetiğine yansımış. Ortaya çıkan gözlüklerde şeritleri görmek mümkün ve bu da RELVAOKELLERMANN’ın tıpkı MYKITA’nın felsefesinde olduğu gibi teknik kaynaklı estetik bir çözüm yakaladığını gösteriyor. Elbette en önemli diğer iki kazanım da atıkların azalması ve aynı miktarda malzemeyle daha fazla sayıda gözlük üretilerek maliyetin düşürülebilmesi olmuş.
Görsel: RELVAOKELLERMANN