Denizler adeta insanlık olarak bizim dünyamıza ait olmayan topraklar. Aynı gezegeni paylaşmamıza rağmen sualtının kendi kuralları var. Vücutlarını farklı şekilde geliştirmiş, farklı nefes alan, günlük rutinleri farklı olan canlılar. Biz de karaya bağlı dünyamızda kısılı kalmakla yetinmeyip yeni ufuklara yelken açmadan duramıyoruz. Uzay gibi denizler de insanlığın önündeki önemli hedeflerden. Suyun üzerinde yüzmek yetmiyor, altına derinlerine gitmek istiyoruz. Keşfetmeye açız. İngiliz menşeli lüks otomobil üreticisi Aston Martin de lüks deniz taşıtları üreten Triton Submarines ile ortaklık kurarak Project Neptune’e hayat verdi.
Denizler altında lüks gezintiler
Project Neptune, tam teşekküllü lüks bir denizaltı. 3 koltuklu yapısıyla da lüks ve prestij hissini farklı bir noktadan yakalıyor ve hissettiriyor. Aston Martin’in yayınladığı bilgilere göre kapsül görünümlü kabinde 2 yolcu ve bir pilot koltuğu bulunuyor. Ayrıca araç 360 dereceye yakın bir bakış açısı sunuyor dış dünyaya. Bu alanın içinde aracın tabanı da bulunuyor. Yani dilediğiniz zaman deniz, okyanus zeminine bakabiliyorsunuz. Tabii beraberinde o tabanda yaşayan canlıları da göreceğiniz anlamına geliyor.
Aston Martin ve Triton Submarines birlikteliğiyle geliştirilen denizaltının depar hızı 9,1 km/s ve bu da Triton’un en üst model denizaltı olan 3300/3‘ten 4 kat daha hızlı olduğu anlamına geliyor.
Aracın ne zaman piyasaya çıkacağı ve satış fiyatının ne olacağı konusunda kesin bir açıklama bulunmuyor. Ayrıca Aston Martin, internet sitesinde bu ürünün kesin çizgilerle belirlenmiş sınırlı üretim olacağını vurguluyor. Project Neptune, adeta lüks kavramının sözlük karşılığının metale ve deriye bürünmüş hali.
Görsel: Project Neptune