Pokémon GO benzeri bir artırılmış gerçeklik oyunu olan ve geçtiğimiz yazdan bu yana İngiltere’de büyük bir kitleye ulaşmayı başaran Snatch, şimdi de ABD pazarına girmeyi hedefliyor. SXSW 2017’de tanıtılan Snatch, Pokémon GO çılgınlığından da bir pay kapmayı umuyor ve bu amacını oyuncuların kazanabileceği gerçek hediyelerle de güçlendiriyor.

Snatch, yine Pokémon GO gibi artırılmış gerçeklik ile şehirde dolaşarak oynayabileceğiniz bir oyun. Amacınız şehrin sokaklarına gizli kolileri toplamak. Kutularda bir çeşit ödül (hediye yemek, indirim kuponu, bir servise abonelik, hatta çift kişilik tatil gibi) bulunuyor Eğer kutu 6 saat boyunca sizde kalırsa içindeki sizin oluyor. İşte olayın koptuğu yer de burası zira Snatch, isminin de ima ettiği üzere bir “araklama” oyunu. Yani mesele kolileri toplamanın yanı sıra, kolilerin başka oyuncular tarafından araklanmamasını da sağlamak. Dolayısıyla kendi savunmanınız geliştirmeniz gerekiyor, oyunun kendi para birimiyle alabileceğiniz kalkan ve araçlar var. Böylece çadırın içine gizlenmek, siyah dumanın içine saklanmak, kara delik yaratmak gibi taktikler kullanarak kendinizi arakçılardan koruyabiliyorsunuz. Diyebilirsiniz ki, ben savunmam saldırırım, o da bir taktik. Dilerseniz siz de araklayan taraf olabilirsiniz elbette.

Bu oyunun keyifli olabilmesi için koli içindeki hediyelerin sağlam hediyeler olması ve kolilerin çok da nadir olmaması çok önemli. Bu nedenle marka işbirlikleri mühim. Snatch Pazarlama Bölümü Başkanı Phil Lloyd, ABD lansmanı için hem Unilever gibi dev markalarla hem de yerel işletmelerle görüştüklerini ve şu ana kadar 25 markanın 1 yıllık sözleşme imzaladığını söylüyor. Koli içeriği dışında “güvenli alan” konusunda da markalar ve işletmelerle işbirlikleri söz konusu. Örneğin, belli bir kafeye giren kişi bir saatliğine “güvende” olabilir ve indirim kazanabilir…

Snatch, oyunseverler için eğlenceli ve görünüşe göre bol hediyeli, artırılmış gerçeklikle zenginleştirilmiş bir oyun deneyimi sunarken markalar için de ilginç bir mecra olacak gibi… Türkiye’ye de bekleriz.

Görsel: YouTube