Geçtiğimiz Pazar günü, Paris’in göbeğinde yer alan dünyanın en önemli kültürel miraslarından Louvre Müzesi şok bir soygunla adından söz ettirdi. Gündüz saatlerinde, mekanik bir merdiven kullanarak ana sergi binasına sızan hırsızlar Napolyon ailesine ait 8 çok değerli mücevheri çalarak olay yerinden kaçtı. Güpegündüz yaşanan bu skandalın yankıları sürerken, olay yerine ilk gelen gazetecilerden biri olan Dimitar Dilkoff’un çektiği bir fotoğraf viral bir mizah dalgasının fitilini ateşledi. Çünkü dünyanın en iyi korunan binalarından biri olan Louvre’u sabah saatlerinde soyan hırsızlar, binaya girmek için evden eve nakliyat şirketlerinden tanıdığımız mekanik yük taşıma merdivenlerinden birini kullanmışlardı! Tabii üzerinde markası bulunan bu mekanik merdivenin üreticileri, bu skandalı fırsata çevirmek için geç kalmadılar.
Zirveye Giden Yol(!)
B2B modeli ile iş yapan bir şirket olduğu için aktif bir sosyal medya iletişimi ya da viral içeriklerle o güne dek pek de işi olmayan Böcker Maschinenwerke’in patronları Julia Scharwatz ve eşi Alexander Böcker her yerde dolaşan ‘o’ fotoğrafta kendi ürünlerini görünce harekete geçtiler.
Şirketin sloganı olan “Zirveye Giden Yolum” ile ironik şekilde örtüşen Louvre Müzesi soygunu, ikilinin “İşlerin hızlı yapılması gerektiğinde” metniyle çıktıkları sosyal medya postuyla bambaşka bir hal aldı. 2 günde 18 binin üzerinde beğeni alan Instagram gönderisi internette viralleştikçe marka sosyal medyada büyümeye başladı ve bu olay, gerçek zamanlı pazarlamanın hala ciddi bir güç olduğunu gösterdi.
Soygun gününden beri Avrupa’dan gelen taleplere yetişemediklerini belirten Julia Scharwatz ve eşi Alexander Böcker, şirketin köklü tarihi boyunca böyle bir hacim yakalayamadıklarının altını çizdi.
Görsel: Dimitar Dilkoff / AFP