Son zamanlarda ajansların markalar için yaptığı işlerin yanı sıra kendileri için yaptıkları işler de, kendilerini sınırlamadıkları işler olmasından kaynaklı olacak ki oldukça yaratıcı, keyifli işler olmuş. Örneğin, yeni yıl ve Noel ruhunu kendi tanıtımlarında kullanan ajansların çoğunun güzel işler ortaya çıkardığını söylemek mümkün.
İspanya’lı Shackleton ajansının hazırladığı Noel Baba efekti yaratan uygulama çocuklar üzerinden ebeveynleri etkileyebilecek bir işti bana kalırsa.
Ya da Watercrab reklam ajansının hazırladığı Noel Baba reklam ajansı olsaydı, verdiği hediyelerle ilgili alacağı muhtemel geri bildirimlerin toparlandığı işin ajans tarafı için gülümsetici, marka tarafı için ise düşündürücü olduğunu söylemek gerek.
TBWA/Toronto da bu dönemde çocuklar üzerinden ebeveynleri etkileyebilecek bir işe imza atmış ve müşterilerinin çocuklarının çizimlerini 3B yazıcı ile oyuncaklara dönüştürerek onlara güzel bir sürpriz yapmıştı.
Yine yeni yıl kutlamalarında Slovakyalı reklam ajansı Zaraguza, müşterileri işleriyle ilgilenmek zorunda kalmasın, ailesiyle ve sevdikleriyle kaliteli vakit geçirsin diye onlara bir çift eldiven göndermişti. Tabi bu iş bana kalırsa ufak bir “Yeni yıl gecesinde bize mail atmayın” mesajı içeriyor da olabilir.
Haberi şuradan inceleyebilirsiniz.
Yeni yıl konsepti dediğimizde Publicis Türkiye’nin ağaç olduğu işi de atlamamak lazım. TEMA Vakfı ile birlikte başlattıkları proje dahilinde bu yılki bütçesini ortak fidan dikmeye ayıran ajans, bunu da bir internet sitesi ile destekleyerek yılbaşı ağacı gibi süslenmiş çalışanlarını oylamaya sundu.
Haberi şurada.
Kazanan da Ceren Akça olmuştu;
Tabi sadece Noel ve yeni yıl kutlamaları ile ilgili olmadı bu sene ajansların yaptığı işler. Örneğin Bergen/ Norveç merkezli ajans MK Norway’in Oslo’da açacağı yeni şubesi için hazırladığı yağmur simülasyonlu davetiyeler, suya maruz kaldığında ortaya çıkan yazı yöntemiyle hazırlanmıştı. Aynı yöntemle hazırlanan diğer işlerse Fiat’ın ve Cebu Pacific Havayolları’nındı hatırlarsanız.
Son olarak da buradan başka bir örnek verecek olursak, çoğumuz Grey İstanbul’un Kristal Elma’da yaptığı InstaCandy işini hatırlarız. Festivalde çektiğiniz bir fotoğrafı, filtrenizi seçtikten sonra #instacandy etiketi ile paylaşıyorsunuz ve otomat size seçtiğiniz filtrenin şekerini veriyordu.
Haberini ise şurada yapmıştık.