25. Brisa Sürdürülebilir Değişim Konferansı bu sene Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi
Güler Sabancı ve Brisa Bridgestone Genel Müdürü Hakan Bayman‘ın konuşmalarıyla açıldı. Güler Sabancı konuşmasında gelecek nesillerin ihtiyaçlarını öngörmenin sorumluluğunun hepimizde olduğunu belirtirken, Hakan Bayman da değişimin önünde durulamayacağından bahsetti. Ayrıca dijital çağda sosyal mecraların ve hatta oyunların analog cihazlara göre ne kadar hızlı yayıldığına değindi.
Kelime Oyunu’ndan tanıdığımız Ali İhsan Varol’un sunuculuğunu üstlendiği konferansta ilk konuşmacı olarak karşımıza Solar Impulse‘nin mucidi psikiyatr Bertrand Piccard çıktı. Solar Impulse projesini Akbank desteğiyle aktardığımız Cannes Lions yazımızdan hatırlayabilirsiniz. Güneş enerjili uçak Solar Impulse’nin mucidi etkileyici konuşmasında hayattan, başarıdan, başarısızlıktan bahsetti.
Piccard’ın konuşması öyle yüreklendirici, cesaret verici yanlar taşıyordu ki olduğu gibi sizlerle paylaşmak istedim bazı bölümlerini: “İnsanoğlu bilinmeyenden nefret ediyor. Hayatın kestirilemez olmasını sevmiyoruz. O zaman stratejiler oluşturuyoruz ki gücü, kontrolü elde tutabilelim. Balonla yolculukta hiçbir kontrolünüz olmaz, rüzgar sizi götürür. Hayal edin ki sadece rüzgarın hızıyla gidiyorsunuz. Balonla yolculuk kriz yönetiminin tam tanımı. Dünyanın farklı yanıtlarını ve vizyonlarını yakalayabilmeliyiz ki hayatımızı idare edebilelim. Bir balonun irtifasını değiştirmek için ağırlıkları atmak gerekiyor, safralardan kurtulmak lazım. Hayatta da bunu yapmamız gerek. Emniyetler, pradigmalar, dogmalar, önyargılar… Bunları sırtımızda taşıyoruz. Kriz olduğunda buna tutunmaya çalışıyoruz çünkü güçleniriz sanıyoruz. İnançlarımızı değiştirmek istiyorsak denemeliyiz, belki de tam zıttını… Bir kriz halindeysek yenilikçi davranmak istiyorsak eski paradigmaları tespit edebilmeli ve yeni bir şey deneyebilmelisiniz. Her zaman başka bir şey iyi olmayabilir ama tek bir inançla ilerlersek tek bir istikamete sahip oluruz sadece.
Diğer insanların tecrübelerine açık olmalıyız, diğer insanların farklılıklarından yararlanmalıyız” diyerek başarının nasıl geldiğini anlattı. Sözleriyle dinleyicileri yüreklendiren ve yeni bir pencere açan Piccard, başarının sırrının tekrar tekrar denemekte olduğundan bahsetti. Farklı yönlere gitmeyi denemek için ise iyi meslektaşlara, iyi bir aileye, iyi çalışana hatta bazen iyi bir psikiyatra ihtiyaç olduğunu belirtti. Balonla yolculuğu sırasında başarısızlıklara uğradığını da anlatan Bertrand, gelecek sene 1 Mart tarihinde dünyayı gezecek. Son olarak bizlere aşağıdaki Solar Impulse hikayesini anlatan videoyu izleten mucit, bu videoyu bir ayna olarak görmemizi istedi.
SAP Güney Avrupa Bölgesi İnovasyon ve Stratejik Projeler Müdürü Marc Nolla ‘Hayatı Kolaylaştıran İnovasyonlar‘ bölümünde bizlere SAP Bağlantılı Cihazlar konulu bir sunum yaptı. İnovasyonu yönetebilmenin yolu olarak teknoloji cihazlarındaki veriyi almak ve sınıflandırmak, sonra da verileri tüketicilerin hayatına fayda sağlayacak şekilde, stratejik bir bakış açısıyla işlemek gerektiğinden bahseden Nolla, verilerin işlenmesi ile ilgili faydalı sistem ve uygulamalara dair örnekler verdi.
SAP ve BMW’nin birleşerek gerçek zamanlı bilgi ile yönettiği sistem sürücüyü istediği bilgilere göre yönlendirebiliyor. Örneğin uygun park yeri gibi basit ama önemli ihtiyaçları karşılayabiliyor.
https://www.youtube.com/watch?v=cWo4lDa_1uw
Bir başka örnek niteliği taşıya
Mobiliz, araba kullanıcılarının sürüş performanslarını iyileştirmeleri için gereken bilgileri topluyor. Araç takip sistemi uygun kullanım alışkanlıkların kazandırılmasına yardımcı oluyor. Nolla, inovasyon ve mobilitenin birleşiminden doğan, dijitalle fiziksel dünyanın birleştiği noktanın yeniliklerin hayatımızı kolaylaştırdığına değinerek sunumunu bitirdi.
Buzdolabının içinde ne var? Evdeki beyaz eşyanız sayesinde nasıl yemekler yapabileceğinizi öğrenmek ister misiniz? BSH Marka Pazarlama Direktörü Hakan Turalı, Hayatı Kolaylaştıran İnovasyonlar başlığı adı altında Akıllı Evler’den bahsetti. Turalı’nın anlattıklarına göre pek çok kullanıcı evlerin kumanda ile kontrol edilebilmesini istiyor. Tüketici esneklik, verimlilik ve kullanışlılık konusunda beklentilere sahip. Home Connect ile amacın teknolojiyi her markaya uygun hale getirmek olduğunu söyleyen Turalı, kablosuz internet ile çalışan akıllı ev sistemlerinin aynı zamanda araç tespiti gibi veriler toplayacağını da anlattı. Geri bildirime olanak sağlayan sistemlerin önemini vurgulayan Hakan Bey, birbirini okuyan ve birbirine destek olan sistemler yaratılmasının önemine değindi.
Vodafone Türkiye Kurumsal Pazarlama Direktrörü Ebru Özgüç, ‘Sürdürülebilir Yarınlar İçin Dijital Dönüşüm’ başlığı ile yaptığı sunumda rekabetin dünyanın her yanından gelebildiğini, iş yapış şekillerinin de müşteri beklentilerinin de değiştiğinden bahsederek söze girdi. Özgüç’e göre verimliliği artırmanın yollarından biri de müşteriye dokunmak, çalışanların dijitalleşmeleri ve birbirleriyle bağlantıda olmaları. Özgüç daha sonra Vodafone olarak Türkiye’de teknolojiyi entegre ettikleri projeleri kısaca anlattı.
Örneğin Dijitalleşme Endeksi ile işletmeler sorulara yanıt veriyorlar ve sonuç olarak dijitalleşme endekslerine ulaşıyorlar. Ardından verim yollarının ipuçları kendilerine sunuluyor.
Vodafone aynı zamanda M2M (Makineler Arası İletişim) sayesinde uzaktan araç ve takip, kontrol sistemini de kullanıcılara sunuyor. Bu sayede kurumsal aboneler uzaktan ölçümleme ve erişim, sayaç otomasyonu gibi veri kullanımı gerektiren şeyler internete hızlı ve ekonomik koşullarla bağlanabiliyorlar.
Vodafone 80 Milyon TL yatırımla açtığı
Vodafone Türkiye Bulut Teknolojileri Üssü ile Türkiye’nin en büyük veri merkezi olma özelliğine sahip. Bu sayede hem bilgiler güvende oluyor hem de etkin yönetebilme imkanıyla verimlilik artıyor.
“Lipton Sürdürülebilir Çay Tarımı” projesi ile tablet üzerinden tarlanın GPS koordinatları, rakım, eğim ve yön bilgileri uygulama tarafından otomatik olarak merkezi yazılıma gönderilldi. Bu sayede hem veri girişlerindeki hata payı azaltılmış hem de zamandan tasarruf edilmiş.
Vodafone teknolojinin nimetlerinden doğanın da yararlanması için
Ormanlarımız Yanmasın Erken Uyarı Telemetri Sistemi‘ni de geliştirmiş. Doğal kaynakların korunmasına yönelik bu sistem sayesinde yangınları erken şekilde tespit etmek ve engellemek mümkün.
