Cinsel sağlık konusunda farkındalık ve cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemeye yönelik çalışmalar insan sağlığının kilit noktalarından birisini oluşturuyor. “Eğer bende bir sorun olsaydı, bunu bilirdim.” düşüncesini kırmaya yönelik Hollandalı bir sağlık şirketi, bilgilendirici bir film hazırlamıştı. Londra’da 13 – 14 yaş aralığındaki bir grup arkadaş, zührevi hastalıklar konusunda kullanıcılarını renk değiştiren bir prezervatif geliştirmişti. Ancak tüm bunlar sadece gelişmiş ülkelerde bu bilgilere erişebilen insanların kullanımında, dünyanın geri kalanı ise tüm bunlardan mahrum kalıyor.
Her iki senede bir düzenlenen ve erken dönem girişimleri destekleyen Y Combinator‘da yer almasıyla tekrar gündeme gelen Amerikan prezervatif markası L, 2013’da bu paradoksa karşılık yola çıkan bir girişim. Fikir ve çalışma mekaniği Toms ve Uniform‘dan aşina olduğumuz temellere dayanıyor. Gelişmiş ülkelerde, yani ürünün kendi pazarında yaptığı her satışa karşılık Swaziland, Lesotho ve Bostwana’daki ihtiyaç sahiplerine de eş değerde ürün iletiyorlar.
Dünya üzerindeki en yüksek HIV oranına sahip olan bu üç ülkenin bir noktada kaderini değiştirmek, o ülkenin sadece cinsel hayatını değiştirmek anlamına gelmiyor. Çünkü bu ülkedeki insanlar 2 – 3 ayda bir bir prezervatife ulaşabiliyor ve bu durum da zührevi hastalıklar konusundaki temel korunma yöntemlerinden birini devre dışı bırakıyor.
L prezervatiflerinin bir diğer önemli noktası ise içinde Gliserin, Paraben ve Nonoxynol 9 gibi zararlı ve zehirli kimyasal maddeler içermeden doğal olarak üretilmesi. Bu sayede ürünler doğaya da iz bırakmadan karışabiliyor. Markanın internet sayfasına ve vizyonlarının detaylı kurgusuna buradan ulaşabilirsiniz.
Görsel; L