Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Bir Yer Bulalım ‘Algoritma Ekonomisi’nden Uzak

Bir Yer Bulalım ‘Algoritma Ekonomisi’nden Uzak

Z kuşağı algoritmanın sunduklarıyla yetinmek yerine, çevrimdışı mikro topluluklara yönelerek iletişimde köklere dönmeyi seçiyor.

İtiraf etmeliyiz ki son on senenin çoğunu ekranlara bakarak geçirdik. ‘Paris filtreli’ pürüzsüz hayatlar, sonsuz kaydırma döngüsü ve “yüzlerce arkadaşım var” illüzyonu derken artık zihinlerimiz ‘Brain Rot‘ (Beyin Çürümesi) denen olgudan yeterince nasibini almış durumda.

Ara ara dijital detokslara ya da birkaç dopaminsiz gün geçirmeye heves edenlerimiz olsa da, esas çözümün buralarda olmadığı artık anlaşıldı gibi. Çünkü o meşhur meme’deki gibi ekran süremizin ‘günde 25 saati geçtiği’ bu çağda, artık gerçek lüks o telefonu elinden bırakıp yavaş ve telaşsız bir gün geçirme özgürlüğüne karşılık geliyor. 

İşte tam da bu lükse yaklaşma arzusundan doğan sosyal trend olan çevrimdışı topluluklar, dünyanın hemen her bölgesinde iletişimde köklere dönüşün sinyallerini veriyor.

Dijital Yorgunluğun Tatlı İntikamı

Yaşadığımız bu sosyolojik dönüşümün temelinde aslında “Bağlantı Paradoksu” yatıyor. Yani Whatsapp gruplarındaki ya da Instagram ‘Yakın Arkadaşlar’ sekmesinde duran 500 bağlantı, bir fincan kahve eşliğinde dertleşilecek tek bir gerçek arkadaşın yerini tutamıyor. Sürekli başkalarının mükemmel hayatlarını izlemek, kendi sosyal sermayemizi tüketirken derinlerdeki o yalnızlık hissini de yüzeye çıkarıyor. 

Bu ihtiyacın yanında, tüketiciler kendilerini sürekli izleyen ve sinsice dikkatlerini çalan ‘Algoritma Ekonomisi’nden de ciddi anlamda yorulmuş durumda. Peki bu yorgunluk bizi nereye itiyor?: Elbette etkileşimin anatik verilerle değil, 5 duyu ve kalple algılanabildiği fiziksel buluşmalara!

Influencer’lar Host’lara Dönüşüyor

Telefonların sahneden indiği bu yeni iletişim trendi bize, kitleleri etkilemenin tek yolunun algoritma dostu içerikler olmadığını ve kendini ‘host’ olarak konumlandıran bir topluluk önderinin de en az başarılı bir influencer kadar etki yaratabileceğini söylüyor. 

Amsterdam merkezli The Offline Club bu toplulukların en büyük örneklerinden biri. Yine Berlin merkezli Offline Girls, an itibariyle Almanya’nın en popüler çevrimdışı buluşmalarını gerçekleştiriyor. Kadınlara özel bir topluluk olan Offline Girls, bazen planlanmış tematik etkinliklerle, bazen de spontane park / piknik buluşmaları ile topluluk arasındaki bağı canlı tutmayı hedefliyor. 

Yine kurucusu Bronte King-Scales’i adeta bir kanaat önderine dönüştüren kız kıza seyahat topluluğu Gals Who Travel de bu toplulukların en başarılı örneklerinden biri.

Kısacası, gastronomi, spor – sağlıklı yaşam, kitap ya da sanat temalı farketmeksizin, çevrimdışı topluluklar Z kuşağının benimsediği ‘Nerede değil, ne için buluştuğun önemli’ felsefesini en iyi şekilde yansıtıyor.

Türkiye’de bu tarz toplulukların hızlı yükselişini görmek mümkün. Eğlence ve sosyalleşme odaklı Mervelerdeyiz ve La Jemiyet’in yanı sıra koşu ve rekabeti merkeze koyan Runarchy bu toplulukların en dikkat çeken örneklerinden bazıları.


Markalar da Topluluk Ruhunun Cazibesine Kapılıyor

Etkinlik platformu Eventbrite’ın ABD’de yaptığı bir araştırma, katılan Z kuşağı bireylerin %84’ünün mikro topluluklar kanalıyla yeni arkadaşlar edinmeye ve bu topluluklarda yeni şeyler denemeye sıcak baktıklarını ortaya koyuyor. İşte bu yüzden, az önce bahsettiğimiz algoritma ekonomisi, tahtını yavaş yavaş bağlantı ve gerçeklik odaklı ‘Bağlantı Ekonomisi’ne bırakıyor ve markalar da Z kuşağının radarına girmek için bu topluluklara entegre olmak için birbiriyle yarışıyor.

Çevrimdışı toplulukların gerçekleştirdikleri buluşma ve etkinliklere sponsor olan markalar, bunu basitçe logo görünürlüğü ile değil; katılımcılarla doğrudan bağ kurabileceği deneyim alanları oluşturarak yapıyorlar.

Çevrimdışı topluluk etkinliklerinde, samimi deneyimlerin ve tekrarlanan etkinliklerin yarattığı bileşik etkiden ustaca yararlanan markalar böylece sosyal medyadaki samimiyetini yitirmiş sponsorlu içeriklere ‘old school’ bir alternatif yaratıyor.

 

 

Görsel: The Offline Club London