Kapsayıcılık söz konusu olduğunda çoğunlukla markaların dış iletişimde yaptıkları işleri, projeleri konuşuyoruz; logosuna gökkuşağı yerleştirip yerleştirmediğine bakıyoruz. Tıpkı sürdürülebilirlik gibi kapsayıcılık da vitrinde son derece şık dururken, konunun öncelikli muhataplarının iç iletişim yani kurum içi paydaşlar/çalışanlar olması gerektiğini ise unutuyoruz. LinkedIn, Birleşik Krallık için kreatif ajans VCCP Londra iş birliğiyle hazırladığı farkındalık kampanyasında iş yerinde göz ardı edilen kapsayıcılığın rahatsız edici sonuçlarını absürd ve ironiye dayanan İngiliz mizahına yaraşır şekilde ortaya koyuyor.

When it comes to sensitive topics around DEI the fear of saying the wrong thing at work is something many people can relate to. Our new @LinkedInUK social video series shows how young professionals can open up and approach these difficult conversations. https://t.co/EApHsFM3wT pic.twitter.com/WcQx5NXhML

— VCCP (@VCCP) July 3, 2023

“Water cooler conversation” olarak adlandırılan iş yerindeki ayak üstü sohbetlerden ilham alan LinkedIn, her biri gerçekten yaşanmış üç ‘garip’ iş yeri sohbetini, 60 saniyelik spotlara dönüştürdü. Videoların yaratıcıları ise LinkedIn’in imaj seslendirmelerini gerçekleştiren ve bizzat söz konusu sohbetlere maruz kalan üç uzman isim, Luke Manton, Laura Mathias ve Stephen Adeoye. Pek çok iş yerinde DEI (Diversity, Equity, Inclusion / Çeşitlilik, Eşitlik, Kapsayıcılık) konularındaki sohbetlerin gerçekleştiği yer olan ofis mutfağının arka planda kullanıldığı spotlarda, Manton, Mathias ve Adeoye’nin görünümleri nedeniyle deneyimledikleri garip sohbetler yine kendileri tarafından canlandırıldı.

Videolardan birinde Mathias, saçlarını saçkıran rahatsızlığı nedeniyle kaybetmesine karşın bir başka çalışana kanser hastası olmadığını açıklamaya çalışırken; bir diğerinde tourette sendromundan muzdarip Manton, çalışma arkadaşına aslında dans etmediğini anlatmaya çalışıyor. “Doğası gereği zor bir konuşma. Pek çok insan yanlış bir şey söylemekten korktuğu için herhangi bir şey söylemekten korkar, bu yüzden bu hatalardan ders çıkarırsan yanlış anlamanın sorun olmadığını söylememiz gerekiyordu.” diyor VCCP Londra Kreatif Direktör Yardımcısı Matt Lloyd.

Kapsayıcılığın yokluğu, Z kuşağı için bir tehlike işareti

İş yerinde yanlış bir şey söyleme korkusu, özellikle çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık gibi hassas konular söz konusu olduğunda birçok insanın bağ kurabileceği bir duygu. Genç profesyonellere işyerinde DEI ile ilgili zorlu konuşmalara nasıl yaklaşılacağını gösteren sosyal video serisi ile LinkedIn, gerçek hayattaki durumları ön plana çıkararak çalışanları bu durumla doğrudan yüzleşmeye davet ediyor.

Öte yandan LinkedIn’in 2023 İşe Alım Raporu’na göre Z kuşağı çalışanlar, X kuşağına göre yüzde 17 gibi daha yüksek bir oranla gelişime, çeşitliliğe değer veren ve farklı geçmişlere sahip profesyonellerin yer aldığı kapsayıcı iş yerlerini öncelikli olarak tercih ediyorlar. Bunun yanı sıra Z kuşağının yarısından fazlası (yüzde 51) işyerinde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık eksikliğinin çalışanlar için en büyük tehlike işareti olduğunu düşünüyor.

Görseller: Twitter, Vimeo