Bu yıla hızlı başlayan Mobile Monday İstanbul etkinliğinin son halkası, 10 Eylül akşamı Garanti'nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Dijital dünyaya, özellikle mobil yeniliklere ilgi duyanları bir araya getiren Mobile Monday'in davetlileri arasında Bigu ailesi olarak biz de yerimizi aldık
10 dakikalık ufak bir molayla yaklaşık iki saat kadar süren etkinliğin konuşmacıları sırasıyla, şirketler için mobil arayüzler ve uygulamalar geliştiren Fjord'un CCO'su Mark Curtis ve bağımsız check-in uygulamaları arasında en popüleri olan Foursquare'in iş geliştirme müdürü Charles Birnbaum'dı.
Programın açılış konuşmasını Garanti Şubesiz Bankacılık Bölüm Müdürü Deniz Güven yaptı. Mobil dünyada yaşanmakta olan gelişmelerden finans sektörünün de nasiplendiğini söyleyen Güven, mobil bankacılıkta Türkiye'nin gitgide aşama kaydettiğini belirterek mobil üzerinden bankacılık hizmeti kullananların sayısının geçen seneden bu yana yaklaşık iki kat artışla, 1 milyon 700 binlere ulaştığı bilgisini verdi. Ayrıca Garanti Bankası olarak mobil bankacılığa yaptıkları yatırımların önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğini de açıkladı.
Açılış konuşmasından sonra Future of User Experience Design adlı sunumuyla ilk konuşmayı Fjord'tan Mark Curtis yaptı.
Kullanıcı deneyimi ağırlıklı bir konuşma yapan Curtis ilk olarak hayatımızda yer edinmiş PC – TV ve Mobil ekranlar arası yaşanan değişimden, dolayısıyla kullanıcı deneyim kurallarının da değiştiğinden bahsetti.
Bu bağlamda kullanıcı deneyimini artıran, mobil geliştiricilerin de yararlanabileceği tetikleyici beş nokta üzerinde durdu;
* Her şeyden önce uygulamanın basit olması
* Sensörlü servislerinin dikkati daha çok çekmesi
* Square gibi dönüştürücüyle gelen veya dönüşümü olan servisler
* Daha önce görülmemiş duygusal bir yanı olması
* Gündelik yaşamı şekillendirebilmesi
Konuşmanın devamında Swipe ve Pinch gibi geliştirilen mobil jestlerin, Microsoft Kinect gibi hareket sensörlü cihazların dijital dünyaya kazandırılan önemli yenilikler olduğunu dile getiren Curtis, aslında bu teknolojilere tamamen yabancı olmadığımızı, farkında olmadan gündelik yaşamda benzer jestleri kullandığımızı da dile getirerek otomatik musluk örneğini verdi.
Curtis, gelecekte tüm bu servislerin odağında karmaşık sistemler yerine, kullanıcının biyolojik bir beden olarak yer alacağı, bununla birlikte daha çok jestlerle çalışan, gerçek zamanlı, hayatın bir parçası olan servislerin önem kazanacağını söyledi.
Her şeyi kolaylıkla bulabildiğimiz internette verinin merkezileştiğini, gelecek teknolojilerin gerçek yaşamın nasıl tasarlanabileceği üzerine şekilleneceğini söyleyerek konuşmasının sonuna yaklaşan Curtis, sunumunda kullanıcıya olan faydasıyla ön plana çıkmış, gündelik yaşantımıza yön veren önemli uygulamaların bir listesini de gösterdi bizlere.
Nike+Fuelband ürününün de yer aldığı listede, ileride ne gibi ürünlerle karşılaşabileceğimizi düşünmemiz açısından önemli bir noktaya değinilmiş oldu böylece.
– – –
İlk sunum tamamlandıktan sonra Foursquare'den Charles Birnbaum, New Trends in Next Generation Location Based Technology adlı sunumu için sahneye çıktı.
Genel olarak Foursquare'in rakip check-in uygulamalarından nasıl farklılaştığı ve kendini nasıl konumlandırdığı üzerine bir sunum yapan Birnbaum, mobilde en çok kullanılan konum odaklı uygulama olan Foursquare'in markaların yaptıkları kampanyalara nasıl entegre olduğunu, kullanıcıların yeni reklam gösterme modellerinden nasıl faydalandıklarını anlattı.
5.0 sürümüyle yenilenen Foursquare'den bahseden konuşmacı, uygulamada yer alan 'Explore' sekmesinin getirdiği özellikleri tanıttı. Bizim de Bigu'da haber yaptığımız bu yeni reklam modeliyle birlikte Foursquare, kullanıcının geçmiş 'check-in’lerine göre yakın çevresinde bulunduğu mekanları ona önerebiliyordu.
Foursquare sunumunda diğer bir önemli konu da uygulama ile entegre çalışan servislerdi. Havaalanına gelen bir turist Foursquare'den check-in yaptığı zaman, bir hava durumu uygulamasının etkileşime geçerek o yerin hava sıcaklığını göstermesi, bağlantılı uygulamalara örnek teşkil eden bir servis olarak gösterildi.
Türkiye'nin Avrupa'nın en hızlı büyüyen üçüncü ülkesi olduğunu dile getiren Birnbaum, Foursquare'in Türkiye'de ilk olarak Turkcell ile yaptığı Türkçeleştirme ve rozet kampanyasından da bahsetti.
O esnada Foursquare'in AmEx ile gerçekleştirdiği, kupon ya da kod gerektirmeden kredi kartına indirim yapan check-in kampanyasından da bahsedildi. Tıpkı AmEx'in marka hashtagleriyle atılan tivitler karşılığında kredi kartlarına tanımladığı indirim kampanyası gibi Foursquare'den check-in kampanyası da ABD'de de büyük ses getirmişti.
Mobile Monday'e ilk defa katılan biri olarak etkinliği çok beğendiğimi söyleyebilirim. Bu vesileyle hem dijital dünyaya ilgisi olan bizleri biraraya getiren Natali Yeşilbahar'a hem de bu etkinliğe kapılarını açan Garanti'ye teşekkür ediyorum.