Et tüketimi ve endüstriyel hayvancılık küresel ölçekte biyoçeşitlilik kaybına ve sera gazı emisyonlarına yol açıyor. Dünyadaki arazi kullanımının dörtte birinden fazlası hayvan yetiştirme ve otlatma için kullanılıyor. Her ne kadar vegan ya da vejetaryen beslenme yükseliş trendinde olsa da artan küresel popülasyon nedeniyle endüstriyel hayvanlığın sürdürülebilir bir seçenek olması mümkün gözükmüyor.
Impossible Foods CEO’su Patrick Brown’ın Web Summit oturumunda da değindiği gibi eğer hayvansal gıdalar yerine alternatifleri tercih edilirse bu yüzyılın sonuna kadar toplam sera gazı emisyonlarının üçte ikisinden fazlası ortadan kalkmış olacak. Bitkisel bazlı et ikame ürünleri bu konuda son yıllarda yükselişe geçen hem tat hem de doku olarak geleneksel etlerden ayrılmayacak kaliteye sahip ürünlerden biri. Hayvan sömürüsünün olmadığı alternatif bir gelecekte et ikamesi ürünlerin yanı sıra dikkat çeken bir seçenek daha var: Kültür eti.
Et için erişilebilir, sürdürülebilir ve çevreci bir çözüm
Kültür eti, canlı bir hayvandan alınan hücrenin laboratuvar ortamında geliştirilmesiyle oluşturuluyor. Geleneksel etlerden farksız olan bu et hayvancılık endüstrisinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmanın, gıdayı daha erişilebilir bir hale getirmenin ve hayvan sömürüsünü azaltmanın bir yolu.
Her ne kadar laboratuvar ortamında bu tip denemeler ve üretimler gerçekleştiriliyor olsa da bu üretimin yaygınlaşmasıyla hedeflenen amaca ulaşılabileceği söylenebilir. Kültür etinden ilk hamburger 2013 yılında üretildi. Büyük potansiyele sahip bu yenilik henüz yeterli erişilebilirliğe sahip olmadığı yaygın bir sürece dönüşemiyor.
Birleşik Krallık’tan tasarımcı Alice Turner’ın konsept tasarımı gelecekte insanların kendi etlerini evlerinde yetiştirmelerine imkan tanıyacak mutfak robotu sayesinde bu hedefe bir adım yaklaşıyor. Kahve makinesine benzeyen bu ürün aslında et üretimi için bir kuluçka makinesi.
Laboratuvar ortamını eve taşıyan kültür eti makinesi
Carnerie adı verilen bu ürün hayvanları kesmeden, çevresel etkileri önemli ölçüde azaltılmış et tüketme fırsatı sunuyor. Kullanıcılar çeşitli etleri evlerinde yetiştirmek için uygulama üzerinden yerel çiftliklerden tercihleri doğrultusunda hücre kapsülleri sipariş edebiliyor. Çevre çiftliklerden gelen ve aynı gün teslim edilen kapsüller makineye yerleştirilerek düzenek kuruluyor. Uygulama üzerinden gerekli ayarlamalar yaptıktan sonra etin hazır olacağı tarih beliriyor ve cihaz bu süreç içerisinde hücreden üretime başlıyor.
Carnerie’nin Impossible Foods ve Beyond Meat gibi bitkisel et üretiminden farklı olarak hayvan hücrelerinden üretim yaptığı için vejetaryen beslenenler için bir seçenek olmadığını belirtmek gerekiyor.
Gezegenin nüfusunun artması sonucunda gıda krizinin ortaya çıkması ve dolayısıyla ürünlerin fiyatının artması bir gerçek olarak önümüzde bulunuyor. Bu alanda Carnerie gibi kültür eti konusunda çeşitliliğin ve üretimin artması paketlemeden arazi kullanımına, gıda krizinden sera gazı emisyonlarına kadar insanlığın pek çok ortak sorununu çözmek için bir umut ışığı olabilir.
Bu spekülatif ve kavramsal proje gelecekte nasıl beslenebileceğimizin sadece alternatif bir senaryosu. Alice Turner’ın tasarımı MullenLowe NOVA Awards’ta “Ürün Tasarımı” kategorisinde ikincilik ödülü kazandı.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Alice Turner
