Gezegenimizin sanayi devriminden bu yana yaşadığı dönüşüm her geçen gün daha ciddi sonuçlar doğuruyor. Temiz içme suyu ve buna ulaşım da yakın zamanda karşılaşacağımız sorunlar arasında geliyor. Hatta bu nedenle Birleşmiş Milletler tarafından 2015’te hayata geçen 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içindeki iki madde doğrudan su ile ilgili. Temiz Su ve Sıhhi Koşullar ile Sudaki Yaşam hedefleri suların temizliği ve geleceği üzerine çalışıyor. Endüstriyel atık yönetimindeki düzensizlikler ise dünyanın pek çok noktasındaki nehirlerin su kalitesinin düşmesine neden oluyor. Argus ise su kalitesini bitkiler üzerinden ölçmeyi hedefleyen MIT Media Lab çatısında yürütülmüş bir deney.
Gerçek zamanlı su kalitesi ölçümü
Harpreet Sareen tarafından yürütülen deneyde bir bitkiye Lead(2+) iyonlarını tespit eden DNA nanosensörleri yerleştiriyor. Lead(2+) bir ağır metal olarak suyun kirli olduğu durumlarda bulunan bir madde. DNA seviyesinde kimyasal tepkime yapabilen DNAzyme kullanılan deneyde Argus isimli bitki, kendi yaşantısı içinde temiz suya eriştiği sürece nanosensörler ışığı yansıtan florofor görevi görüyor. Ancak suda ağır metaller bulunursa ve bitki bu suyu özümserse kullanılan DNAzyme enzimi sayesinde ışık verme yetisini kayboluyor. Böylece bitkinin yaşadığı değişim anlık olarak ölçülebiliyor.
Harpreet Sareen’in Şubat 2017 ile Temmuz 2018 arasında sürdürdüğü Argus projesi, bitkinin ve dolayısıyla çevrenin değişimini gerçek zamanlı ölçmesiyle mevcut yöntemlerden ayrışıyor. Su kalitesini gözlemlemede kullanılan güncel yöntemler bir haftadan daha uzun sürüyor ve özel sistemlere ihtiyaç duyuyor. Argus ise kullandığı teknikle hem şehir hem de ev ölçeğinde uygulanabilir bir method olarak öne çıkıyor.
Argus, SXSW Interactive Innovation Awards 2019’da Speculative Design kategorisinde finalistler arasında yer alıyor. Projenin detaylarını ise MIT Media Lab’deki sayfasından inceleyebilirsiniz.
Görsel: MIT Media Lab