Sürücüsüz araçların trafikteki güvenliğine ilişkin pek çok soru işaretiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle bu araçların hangi ahlaki ve etik kurallar çerçevesinde karar alması gerektiğine dair pek çok araştırma yapılıyor. Otonomi uzmanlarının, 1967 tarihli The Trolley Problem (vagon ikilemi) testi ışığında sürücüsüz araçların ikilemlerine çözüm aradığını aktarmıştım. Diğer yandan geçtiğimiz günlerde MIT’nin yaptığı küresel anketin sonucu tüyler ürperticiydi. 200 farklı ülkeden 2 milyon insan, “kaza ihtimalinde otonom araçların önce yaşlıları gözden çıkarması gerektiğini” belirtti ankette. Tüm bunlar tartışılırken Jaguar Land Rover, Aurrigo iş birliğiyle güvenlik açısından ilginç bir yaklaşım daha ortaya koydu.
Jaguar trafikteki sessiz iletişime dikkat çekiyor
Trafikte aracın sürücüsüne bakmak ve onun mimiklerini dikkate almak sessiz bir anlaşma gibi. Diyelim ki yaya olarak karşıdan karşıya geçmek için yolun kenarında bekliyorsunuz. Eğer sürücü yavaşlamakla beraber bazı mimik ve jestler yapıyorsa size yol vereceğine dair sezgileriniz güçleniyor. Dolayısıyla mimikleri ve jestleri ister istemez trafikte önemli bir veri olarak kullandığımızı kabul etmemiz gerekir. Sanki hep bir yüz arıyoruz. Hatta otomobillerin bile farların açısı ve radyatör ızgarasının konumuna göre bir portresi var. Kimi arkadaş canlısı, kimi agresif bakışlara sahip. Jaguar tüm bu insani iletişim arayışından yola çıkarak otonom araçlara gerçek anlamıyla gözler eklemiş.
Jaguar Land Rover’ı bu deneye iten, Amerikan Otomobil Derneği tarafından yapılan yeni bir araştırma. Bu araştırmaya göre ABD’deki yetişkinlerin yüzde 63’ü, otonom araçların olduğu trafikte kendilerini daha az güvende hissedeceklerini belirtmiş. Bunun üzerine Jaguar Land Rover, otonom araçlar alanında güç birliği yaptığı Aurrigo tarafından tasarlanan Intelligent Pods adlı araçlarda bazı deneyler gerçekleştirmiş.
Yaya fark edildiğini anladığında güvende hissediyor
Otonom araçlar sürücülerin bir uzantısı değil. Belli parametrelere göre belirli kararları alan diğer yandan trafik kurallarını takip eden tamamen bireysel bir varlık. Ancak dışarıdan aracın ne yapacağı, hangi komutu takip edeceği kestirilemiyor. Jaguar, yayaların otonom araçlarla iletişim kurabilmesi için bu araçlara göz eklemeyi ve belirli mimiklerle bir sonraki adımını dışa vurmayı amaçlamış.
Jaguar Land Rover’a göre bu yolla yayalar, otonom bir aracın önünden geçerken daha rahat hissediyorlar. Çünkü aracın bakışları, yayayı fark ettiği bilgisini de yayaya vermiş oluyor. Videoda da göreceğiniz gibi, araç yayaya yaklaşırken onunla göz göze geliyor. Bu bakışlar yayaya “orada olduğunu fark ettim ve duracağım” bilgisini veriyor ve bunun ardından yaya karşıdan karşıya geçiyor. Jaguar Land Rover’ın Hareket Araştırma Müdürü Pete Bennett, bir yaya için yola adımını atmadan önce yaklaşan aracın sürücüsüne bakmanın işin doğasında olduğunu belirtmiş. Sürücüyle olan bu iletişimin yerini artık aracın kendi gözlerinin alabileceğini öngörüyorlar.
Jaguar Land Rover’ın bu yaklaşımı hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Görsel: Jaguar Land Rover, Aurrigo