Geçtiğimiz hafta mimarlık camiası oldukça üzücü bir haber aldı. Ünlü mimar Zaha Hadid Miami’de geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Peki, Zaha Hadid’i mimarlık dünyası için önemli kılan nedir?
Sheikh Zayed Bridge, 2010
Zaha Hadid, ortaya koyduğu her tasarımda farklı tarzıyla imzasını atan bir mimar. Henüz 11 yaşındayken mimar olmayı aklına koyan Hadid, 1950 Bağdat doğumlu. Beyrut’ta aldığı matematik eğitimi sonrasında, 1972’de AA olarak bilinen London Architectural Association School of Architecture‘da mimarlık eğitimine başladı. 70’li yıllar özgürlükçü ruhuna sonuna kadar sahip olan AA, deneysel eğitim tarzı ile Hadid’i parlatan unsurlardan biri oldu. Ayrıca ünlü mimar, burada avangart resmin öncülerinden Maleviç ile karşılaştı ve oldukça etkilendi. Yakaladığı soyut tarz ve parçalanmış resim ögelerinin 3 boyuta dökülmüş ifadesine benzer tasarımlarıyla Hadid, Dekonstrüktüvizm’in önde gelen isimlerinden birisi oldu. Mezuniyeti sonrasında, okuldayken hocası olan, yine mimarlık dünyasının oldukça önemli isimlerinden Rem Koolhaas ve Elia Zenghelis ile birlikte çalışma fırsatını yakaladı. Farklı okullarda mimarlık eğitimi vererek hem akademik camiada öğrencilerle etkileşim halinde kalmayı sürdürdü, hem de ağırlıklı olarak yarışma projeleri üzerinde çalışarak mimarlık piyasasında yer aldı.
Guangzhou Opera House, 2010
Zaha Hadid’in nadir rastlanan bir deha olduğunu söylemek abartılı olmaz. Çünkü onun tasarımları gerçeğe dönüşme sürecinde, kağıt üzerindeki halinden ödün vermeden kendini var etmeyi başaran tasarımlar olagelmiştir. Resim, mobilya ve iç mekan tasarımı çalışmaları da bulunan mimarın yapılarında oldukça cesur form arayışları yer alır. Duvar daima duvar olmak zorunda değildir. Tasarımın akışkan yapısıyla tavan ya da döşemeye dönüşebilir, farklılaşabilir. Ya da birbiriyle çarpışabilir. Ayrıca Hadid, farklı form arayışları dışında yeni malzemelerle alternatif çözümler üzerinde düşünen bir mimar olmuştur.
Jockey Club Innovation Tower, 2013
Hadid’i eşsiz tasarımları yanında kıymetli kılan noktalardan biri, şüphesiz ki, erkek egemen mimarlık alanında en çok parlayan kadın olması. Maalesef dünya çapında ismini duyurabilen kadın mimarların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Hadid mimarlar için oldukça prestijli bir ödül olan Pritzker Mimarlık ödülünü alan tek kadın mimar. 2008 yılında Forbes dergisi tarafından en güçlü 100 kadın arasında gösterilen Zaha Hadid, 2013’te İngiltere’de yılın iş kadını seçildi. 4 kişilik bir ekiple çalışmaya başlayan ofisini 300 kişiden fazla çalışana ulaştırarak iş dünyasında da güçlü bir kadın olmayı sürdürdü. Ayrıca The Royal Institute of British Architects‘in verdiği Stirling ödülünü 2010 ve 2011’de peşpeşe alan Hadid, mesleğe atılmayı düşünen kadınlar için daima yüreklendirici bir figür oldu.
Haydar Aliyev Kültür Merkezi, 2014
Çalışma arkadaşları O’nu oldukça zor biri olarak nitelendirse de, küçüklüğünden beri kolay beğenmeyen bir yapıya sahip olduğunu röportajlarında dile getiren Zaha Hadid, hayatı boyunca bir arayış içerisinde olmayı sürdürdü. Belki de bu arayışı O’nu çağdaşları içerisinde parlayan bir noktaya taşıdı. Mimari üretimin altın çağı sayılabilecek bir yaşta 60’larının ortasında hayata gözlerini yuman Hadid, kentsel ölçekten endüstriyel ürünlere kadar geniş bir yelpazede ortaya koyduğu tasarımlar ile ölümsüzlük sınırını çoktan aştı ve altın harflerle adını mimarlık tarihine yazdırdı bile. Umulur ki, mimarlığa kattığı değerlerle özellikle kadınlara ilham vermeyi sürdürür ve yıldız mimarlara katılacak hemcinslerinin artması için bir vesile olur.
Manşet Görseli: Zaha Hadid 2002 @ the AA Fotoğrafçı: Valerie Bennett
Görsel: Zaha Hadid Architects