Manuel Pita; yapay zeka, bilişsel bilim, karmaşık sistemler ve ağlar üzerinde çalışan bir bilim insanı. 2012’de kendi kendini fotoğraf sanatçısı olarak eğitmeye ve fotoğraflarını Sejkko rumuzuyla sosyal platformlarda paylaşmaya başlamış. Sejkko, Japonca’da “samimi çocuk” anlamına geliyor.
Sejkko fotoğraf çalışmalarında zıt kavramlar arasındaki bağlantıları belgelemeye çalışıyor. Örneğin; mantıksal ve sezgisel, yaşayan doğa ve gelişen teknoloji, bilinçli yalnızlık ve kimsesizlik gibi birbirine zıt görünen karmaşık durumları irdeliyor.
Sejkko’nun evde olmak ve yalnız olmak arasındaki bağlantıyı irdeleyen yalnız evler serisi en çok bilinen işlerinden biri. Bu seriye başlama hikayesi ise oldukça derin anlamlar taşıyor. 2 buçuk yıl kadar önce yazın karşısına bir ev çıkmış ve o an donakalmış. Sanatçının ailesinin memleketi olan küçük bir Portekiz kasabasında bulunan ev, ileri yaşta bir doktora aitmiş. Aslında çocukluğunda yüzlerce kez görmüş olduğu bu ev, sanatçının kendi tabiriyle o gün belki ışık belki de kendi içinde değişen bir şeylerden dolayı farklı görünmüş. Eve baktığında, kendine dışarıdan bakıyormuş gibi hissettmiş ve kendini, devasa pastel mavi gökyüzü altında yalnız evler çizen bir çocuk olarak görmüş. O gün yalnız evleri telefonuyla fotoğraflamaya başlamış. Ancak daha sonra daha sofistike cihazlar ve düzenleme araçları kullanmaya başlamış. Zamanla evler hakkındaki farkındalık seviyesinin de yükseldiğini söyleyen Sejkko için bu fotoğraf objeleri; damarları, kasları, kemikleri olan adeta canlı birer organizma olarak görünmeye başlamış. Sakinleriyle tanışarak evlerin hikayelerini öğrenmiş. Portekiz’deki yalnız evler serisini, Hunter of Lonely Houses (yalnız evler avcısı) adlı ikinci seri takip etmiş.
Portekiz’deki ilk yalnız ev serisinden örnekler:
Hunter of Lonely Houses adlı yeni seriden örnekler:
Görsel: Sejkko