Renaul-Nissan CEO’su Carlos Ghosn, Web Summit’te CNBC teknoloji muhabiri Arjun Kharpal’ın sorularını yanıtladı.
Fotoğraf: Murathan Varol, Bigumigu
Oturum kabaca iki konuya odaklıydı: Elektrikli otomobiller ve sürücüsüz araçlar.
Ghosn, elektrikli araçlar hakkında konuşurken Renault-Nissan’ın bu konuda ilk büyük yatırımı yapan şirketlerden biri olduğunu hatırlattı. Nissan Leaf şu anda dünyada en çok satmış olan elektrikli araç modeli. Nissan Leaf ve Renault’nun ilk elektrikli modelleri piyasaya çıktıklarında araçlarda kullanılacak piller henüz geniş ölçekte üretilmediği için Renault-Nissan kendi yatırımını yaparak pil üretmek zorunda kalmış. Bugün elektrikli araç pazarı yeterince büyük olduğu için LG, Samsung gibi markalar bu araçlar için yüksek teknoloji ürünü piller üretiyor. Böylece Renault-Nissan da bütçe ve enerjisini yeni pil teknolojileri ve enerji verimliliği gibi alanlara kaydırabiliyor.
Ghosn kısa süre önce Çin’de piyasaya çıkacak olan 8 bin dolar seviyesinde fiyat etiketine sahip bir elektrikli aracı duyurmuştu. Web Summit’teki konuşmasında dünyanın birçok ülkesinde elektrikli araçlar için vergi indirimleri ve devlet teşvikleri olduğunu hatırlatan Ghosn, asıl büyük hedeflerinin, bu vergi indirimleri yansımadan önce fiyatı 7-8 bin dolar seviyesinde olacak bir kitlesel elektrikli araç modelinin geliştirilmesi olduğunu söyledi. Ghosn’a göre Renualt-Nissan bu hedefe çok yakın.
Otonom sürüş konusundaysa, tüm önde markalar gibi Renaul-Nissan’ın da hızlı bir çalışma içerisinde olduğunu aktardı Ghosn. Nissan Serena’nın ProPilot adındaki kendi kendine sürüş sistemine sahip versiyonu 2017’de Japonya yollarında olacak. Ghosn otonom sürüş konusunda asıl sorunun, dünyanın her yerinde sorunsuz bir şekilde gidebilecek sistemi kurgulamak olduğunu düşünüyor. Japonya için sürücüsüz bir araç geliştirmek o kadar zor olmayabilir ama bu aracın Hindistan trafiğinde de gidebilmesi asıl gelişme olacak.
Arjun Kharpal’ın Uber gibi şirketlerin planlarının otomobil markalarını tehdit edip etmediği konusundaki sorusuna Ghosn’un yanıtı net oldu. Önümüzdeki 10 yıl içinde bu tip şirketlerin üretilen toplam otomobil satışları içerisindeki rolünün çok fazla olmayacağını düşünüyor Ghosn. Bu arada tüm dünyada yıllık otomobil üretimi kapasitesi 90 milyona ulaşmış durumda.
Son olarak Ghosn’un dikkat çektiği diğer bir önemli konu, elektrikli otomobillerin verimlilik ve salınım konusunda yarattığı değişime ek olarak, araç içindeki davranışlarımızı da ciddi şekilde değiştirecek olmasıydı. İçten yanmalı motorlar araçlarda ciddi bir yer kaplıyor. Elektrik motorları ise neredeyse tekerlek etrafına sığabiliyor. Pil konumu düzgün şekilde tanımlandığında bunun anlamı, standar bir araç içinde eskisinden çok daha fazla yer olması. Bunun sonucu, oturma pozisyonlarının esnekleşmesi, araç içi ekranlarının çoğalması olacak. Otonom sürüş teknolojileri de bu gelişmeyle birleşince otomobil seyahati son yüzyılda alıştığımızdan çok farklı bir deneyime dönüşebilecek.