Sansür tartışmasında Mezzo’nun dikkatimizi çekmesiyle okuyup hayran kaldığımız sansür/porno yazısını yazan Memo, Sezyum’u da almış ve enfes bir hareket başlatmışlar birlikte:
Pornoma Dokunma!
Giriş yazısını aynen kopyalayıp yapıştırıyorum.
porno sektörü, çocuk pornosu ve pornoda kadının yeri
Porno dünya çapında büyük ve ticari bir sektör. Bu sebeple porno sektörünün insanların cinsel ihtiyaçlarını sömürmekte olduğunu söyleyebilir miyiz? Evet, söyeyebiliriz; tabi eğer her ticari sektörün insanların ihtiyaçlarını sömürdüğünü söylüyor isek. Porno sektörünün bir sömürü düzeni olduğunu söyleyen kişi komünist olsa gerektir; yiyecek sektörünün insanın beslenme ihtiyacını sömürdüğünü, otomobil sektörünün ulaşım ihtiyacını sömürdüğünü de söylüyordur. Yok eğer bunları dile getirmeksizin, bunlardan rahatsız olmaksızın sadece porno sektörünün cinselliği sömürdüğünü söylüyorsa aslen sömürüden değil cinsellikten rahatsız oluyor, sömürüyü bahane ediyor demektir. Evet, porno sektörünün cinsel duyguları ve porno çalışanlarının iş gücünü sömürdüğünü söyleyebiliriz, ama suçu pornoya atarak değil, suçun kapitalist ilişkilerde olduğunu kabul ederek söyleyebiliriz.
Çocuk pornosu suç mudur? Elbette ki suçtur. Kendi adına karar veremeyecek ve karşı koyamayacak yaştaki kişileri ticari çıkar uğruna porno filmlerde oynatmak suçtur. Ancak ‘Porno’ başlığı altında değil, ‘Çocuk istismarı’ başlığı altında suçtur. Çocukların aile içinde şiddet görmelerini önemsemeyen, aile içi cinsel tacize uğramalarını örtbas eden, çalışacak çağa gelmeden zorla ve kötü koşullarda çalıştırılmalarını ise el altından destekleyen hakim anlayışın kalkıp çocuk pornosuna karşı durmaya yüzü olmasa gerektir.
Porno filmlerde kadın aşağılanmakta mıdır? Evet, porno filmler kadını erkek egemen anlayış doğrultusunda erkeğin hizmetinde göstermektedirler. Ama romantik komedi filmleri de böyle göstermektedirler. Macera filmleri, dramlar, korku ve komedi filmleri de böyle göstermektedirler. Çünkü sadece porno dünyası değil bütün toplum erkek egemendir. Buradan yola çıkarak nasıl ki ‘Sinema kötüdür’ diyemezsek ‘Porno kötüdür’ de diyemeyiz. Burada kötü olan şey toplumun hakim anlayışıdır ve buna karşı mücadele etmenin yolu pornoyu yasaklamak yahut küçümsemek değil, macera olsun, korku olsun ve yahut porno olsun, kadının sosyal durumunu etik olarak ifade edebilecek şekilde sinema eserleri üretmektir. Şunu da unutmamak gerekir ki cinselliğini özgürce yaşayan kadınları ve porno oyuncuları gibi cinselliği meslek edinmiş kadınları “orospu” diye sınıflandırıp aşağılayan, erkek egemen anlayışın kendisidir. Hem kadının özgürleşmesinden yana olup hem de açıkça cinsel ilişkide bulunan bir kadını aşağılıyor olmak çelişkili bir durumdur ve görünüşte kadından yana olup aslında derinden benimsenmiş bulunulan erkek egemen anlayışının değerlerinin hiç de sorgulanmadığını gösterir.
Cinsel davranışlar, diğer insani davranışlar gibi olağan davranışlardır. Cinsel içerikli eserler diğer olağan eserler gibi eserlerdir. Porno sektörü diğer olağan sektörler gibi bir sektördür. Porno eserlere ait kabahatler zaten hayatın diğer alanlarında da olan kabahatlerdir ve sistemin işleyişiyle alakalıdır. Hiç bir sistem eleştirisine girişmeden, zaten her toplumsal alanda mevcut suçlar pornoya havale edilerek, cinsel içerikli eserler sırf porno olmaları bahane edilerek suçlanamaz. Kişi illa ki pornoyu suçlayacaksa pornonun kötü olduğunu kanıtlamak uğruna başka kabahatleri pornoya maletmemeli, sadece birileri görülebilir şekilde cinsel faaliyet gösteriyor diye bu eserlerden rahatsız olduğunu, bu eserleri reddetmesinin temelinde bunlardan utanıyor olmasının yattığı açıkça ifade etmelidir. Ve şunu da görmelidir ki hiç kimse kendisiyle aynı derecede utangaç olmak zorunda değil.