Badgeville 2010 yılında San Francisco'da kurulan bir şirket ve oyunlaştırma (gamification) konusunda dünyada lider konumunda. Şu anda SF dışında NY ve Londra ofislerini de açmış ve ciddi şekilde küresel bir şirket olmuş durumdalar. 200 civarınde önemli müşteriyle (Samsung, Deloitte, eBay, Oracle, NBC, Danone, Dell, Amazon…) çalışıyorlar ve -çok- yakında Türkiye'deki iş ortakları Pixelplus ile buradaki firmalara da hizmet vermeye başlayacaklar.
Badgeville'in önemli yöneticilerinden, EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinin İngilzce kısa adı) bölgesi müdürü Scott Schnaars kısa süreliğine İstanbul'da ve Bigumigu'yla oyunlaştırma ile ilgili bir sohbet yapmayı kabul ederek yoğun programında yer açmayı kabul etti.
Konuşmamıza oyunlaştırma kavramının geçmişinden başladık. Scott oyunlaştırmanın bilinen en eski örneklerinden birisini, Roma İmparatorluğu'ndaki bir uygulamayı anlattı; buna göre bir sivil imparatorluk için hayatını riske atarsa, sembolik bir okla ödüllendirilirmiş ve bu ok kendi başına bir statü temsil edermiş.
Bu noktada Badgeville'in kendini tanımlarken oyunlaştırma kelimesi yerine davranış yönetim platformu olarak tanımladığının da altını çizmeliyim. Oyunlaştırma çokça eğlence ile özdeşleştirilirken, davranış yönetimi sistemleri; müşterilerin, çalışanların, kullanıcıların, davranış kalıplarına ve bunları anlamlandırarak değerlendirmeye odaklı sistemler. Yani aslında derin anlamıyla oyunlaştırma, bir pazarlama aracı olmanın ötesinde, pazarlama ve satış, insan kaynakları ve kurumsal iletişim gibi farklı bölümlerin birlikte yararlandığı bir sistem biçimi.
CEO Kris Duggan'ın Badgeville Engage 2012 etkinliği açılışında yaptığı konuşma da bu konuya değiniyor:
Badgeville hizmetlerini müşteriye yönelik ve çalışana yönelik olmak üzere iki temel kırılımda sunuyor. Müşteriye yönelik oyunlaştırma sistemleri, daha aşina olduğumuz (Foursquare?) bir modelken, çalışana yönelik sistemler en az müşteriye yönelik olanlar kadar önem taşıyor. Bu alan Badgeville'in en güçlü olduğu konulardan birisi. Microsoft Sharepoint ya da SAP gibi dev ahtapotumsu kurumsal yazılımlarla birlikte entegre olabilen sistemler geliştirdikleri için dev şirketlere kurum içi oyunlaştırma mekanizmalarını uygulamakta sorun yaşamıyorlar.
Arada ben kavramları aklımda kolay örneklere dökünce rahat anlayan bir kişi olarak Scott'u bölerek dijital olmayan dünyadan oyunlaştırma için güzel örnek aramaya giriştim. İzcilik müessesesi, özellikle batılı ülkelerdeki onlarca aktiviteye özel rozeti ve seviyesiyle iyi bir örnek gibi göründü. Scott onaylayarak bana çocukluğumda izci olup olmadığımı sordu. Emekli bir yavrukurt olduğumu söyleyince, aldığım rozetleri değil, eriştiğim seviyeyi hatırladığıma dikkat çekti ve her tür oyunlaştırmada insanlar için elde edilen küçük hediye ve rozetlerden çok ulaşılan seviyenin önemli olduğunun altını çizdi. (Scott'ın kelimeleriyle: "Badges are overvalued the entire time")
Çalışanlara Yönelik Oyunlaştırma Kategorileri
Çalışanlara yönelik oyunlaştırma ile ilgili diğer notlarım da şu şekilde:
– İnsanları eğlenceye zorlayamazsın, özellikle şirket içi uygulamalarda "haydi eğlenin" demek geri tepebilir
– Çalışana yönelik uygulamalarda algılamak ve ödüllendirmek (recognize and reward) önemli
– Çalışanlar en çok sürekli gelişimle motive oluyorlar, bunu farketmek ve ona göre olanaklar sunabilmek gerekli
Müşterilere Yönelik Oyunlaştırma Kategorileri
Davranış yönetimi platformu 3 önemli ayak üzerinde inşa ediliyor:
– Oyunlaştırma mekaniği
– Repütasyon mekaniği
– Sosyal mekanik
Bu mekanikler belirli kural setlerine bağlanıyor ve bir taraftan sürekli veri toplanması, diğer taraftan da toplanan verinin analiz edilmesini içeren bir sürekli işlemle dinamik olarak taze tutuluyor.
Bir şirket için kurulan sistem bir yandan Badgeville'in kendi iş tecrübesini geliştiriyor, diğer yandan da o şirketin verileri sürekli izlendiği için sistem sürekli geliştirilebiliyor.
Davranış yönetiminin en hayati alanlarından birine örnek olarak Zynga'nın bir keşfinden de bahsettik. Kendini "nasıl olduysa oyun yapan" bir veri şirketi olarak gören Zynga, Farmville oyununda belirli bir miktar (30$) para harcayan kullanıcıların pasife düştüğü farkedilmiş. Böylece belirli süreler için 29$ gibi harcama limitleri belirlenerek oyuncuların psikolojik sınırlarını aşmaları engellenmiş ve oyun içindeki aktivite sürekli kılınarak gelir akışının da devamlılığı sağlanmış.
Psikoloji demişken, şirkette daha çok psikolog mu, yoksa oyun endüstrisi arkaplanlı çalışan mı var diye de sordum. Yaklaşık 100 kişi çalşıyor Badgeville'de, 3-4 psikoloğa karşılık epey oyun temelli çalışan varmış. Hizmet verilen endüstriye göre kurulan ekibin yöneticileri de uygun alanlardan tercih ediliyormuş.
İnternet sitelerinde de açıkladıkları bir ortalama performans istatistiği var:
- Kullanıcı temelli içerik artışı %300
- Sosyal paylaşım artışı %500
- Sitede geçirilen zaman artışı %100
Ben bunun dışında uç başarı örneği olup olmadığını merak ettim. Scott'ın söylediğine göre müşterinin belirlediği hedefe ve talep ettiği sonuca göre %5500'e varan etkileşim ve bağlılık oranlarına ulaşıldığı olmuş ama elbette burada gerçek başarı, iyi tanımlanmış ihtiyacın ve doğru belirlenmiş KPI'ın ölçümlenmesi. Bu yüzden bu tip örnekleri çok önemsemiyorlar.
Son olarak Klout'un partnerlerinden biri olan Badgeville'in geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir açıklamayla Kred'in geliştiricisi People Browsr'la da partnerlik kurmasının bir çelişki yaratıp yaratmadığını öğrenmek istedim. Badgeville, önümüzdeki dönemde Klout'un küçük ve orta ölçekli işletmelerde çevrimdışı olarak da avantaj sağlayabileceği bir sistemi kurguluyormuş ve Badgeville bu konuda Klout'a destek veriyormuş. Kred tarafındaysa internet aktivitelerinin izlenip değerlendirilerek puanlanması konusunda bir işbirliği olacak gibi görünüyor.
Badgeville CEO'su Kris Duggan'ın şirketi ve neler yaptığını özetlediği bu kısa videoyu da izleyin
Badgeville'le iş ortaklığı kurarak ürün ve hizmetlerini Türk markalarına sunmasını sağlayan Pixelplus'a gelince; şimdiden Türkiye'nin önde gelen bir kaç markası için hummalı bir çalışmayla oyunlaştırma daha doğrusu davranış platformu projeleri geliştirilmekteymiş. Projelerin hayata geçmesiyle birlikte Badgeville ve Pixelplus'ın dünyada örneklerini gördüğümüz bu yeni sistemi burada nasıl uyguladıklarını izleme şansımız olacak. İş geliştirme aşamasında Pixelplus proje yöneticilerinin, yazılım geliştiricilerinin ve üst yönetiminin de sürekli olarak eğitimden geçtiğini söylemek lazım. Aldığı yatırımlarla 2 yılda 40 milyon dolar gibi bir değere ulaşan ve çok önemli markalara dev projeler yapan Badgeville'in Türkiye'deki işlerini merakla bekliyorum.
Yoğun programında bana uzunca bir zaman ayırıp adeta oyunlaştırma 101 ve davranış platformu 101 dersleri veren Scott Schnaars'a ve görüşmeyi ayarlayan Pixelplus ekibine çok teşekkürler.