Anne babalarının eski fotoğraflarına bakıp da “ah ben de o devirde yaşasaydım, giyim kuşam pek hoşmuş ayol” demeyen pek az kişi vardır. Siyah beyaz olmasına rağmen rengarenk fotoğraflardır onlar. Karizmatiktir, hoştur, cool’dur, en olmadı çılgındır eski zamanlar. Abartıyor muyum bilmem ama, giyim kuşam ve tarz olarak en tırt döneme denk geldik bence. Bunları yazarken o kadar coşmaya başladım ki, öğle arasında berbere gidip “bana öyle bir kaleci saçı yap ki, alt kısmı lastikli deri mont kendiliğinden belirsin üzerimde” diyesim var.
Annalisa Hartlaub isimli kızcağız, böyle düşünmekle yetinmemiş ve 1920’lerden başlayarak, onyıllara göre nasıl görünebileceğini ortaya koyan bir otoportre çalışması yapmış. Kızcağız dedim, çünkü henüz 16 yaşında. Saygı duydum, önünde eğildim kendisinin. Akranları AVM tuvaletlerinin aynasından, dudaklarını büze büze selfie çekerken ve bunu Berk’in görüp dellenmesi için Instagram’a yüklerken, Annalisa oturmuş böyle bir projeye imza atmış. Elim yüzüm biraz düzgün olaydı, hiç düşünmeden yarın başlar, aynısını yapardım…
Her dönem için iki ayrı fotoğraf var; biri genel akımı yansıtmayı amaçlıyor, biri de daha alternatif tarzı. Kendisini takibe almak, hakkında daha çok bilgi sahibi olmak isteyenler için portfolyo sitesi burada.
1920’ler
1930’lar
1940’lar
1950’ler
1960’lar
1970’ler
1980’ler
1990’lar
2000’ler
2010’lar
Kaynak: Huffington Post