3B baskı teknikleri ile gelecekte neler neler basacağız acaba? Bu teknoloji yokken dahi ileri uzay teknolojilerini içeren film ve dizilerde bize görünüp kalbimizi hızlandırıyordu. Eski film ve dizilerde yiyecek, içecek, kıyafet, silah, eşya hatta ev ve araba gibi büyük ölçekli ürünler, organik yahut inorganik materyaller kullanılarak basılabiliyordu. Bu teknolojinin günümüzde geliştiğini görmekse bambaşka bir heyecan. Adeta bu yıllarda doğan bizler teknolojinin amcası, teyzesi ya da bir takım birincil dışındaki bir akrabası gibi geliştirildiğini izliyoruz. Cefasını mühendisler ve geliştirenler çekiyor, sefasını da bizler sürüyoruz. Şimdi de MIT mühendisleri, şekillerini bir mıknatıs dalgasıyla değiştirebildikleri yumuşak, 3B yazıcıdan bastıkları yapıları yayınladıkları raporla duyurdular.

Tüm manyetikler birleşin, 3B basıldık!

.@MIT engineers have developed soft, magnetic, 3D printed structures that can transform shape and could be used to develop remotely controlled biomedical devices https://t.co/qc30vViu8g pic.twitter.com/E0mTbUzY8B

— MIT Alumni (@MIT_alumni) June 15, 2018

Nature dergisinde yayınlanan rapora göre MIT mühendisleri New Jersey Institute of Technology ile işbirliği yaptı bu çalışmada. İki üniversiteden birlikte çalışan ekip proje için mıknatısları çeşitli şekillere dönüştürecek 3B baskı yapıları oluşturdu. Manyetik olarak manipüle edilebilen bu nesneler, minik manyetik partiküllerin infüze edildiği 3B yazdırılabilir mürekkep kullanılarak yapıldı. Bu özel mürekkep Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) araştırmacılar tarafından kurulan ekip tarafından geliştirildi.

3B yazıcının enjektörünün etrafına yerleştirdikleri elektromıknatıs sayesinde ekip mürekkebin içindeki manyetik parçalarının basılırken tek bir ağa dönüşmesini sağladı. Bu yöntemle elektromıknatısın yönü basit bir şekilde tersine çevrilmiş oldu. Böylece bir yapının bölümlerini yazdırırken de manyetik parçacıkların yönünü sürekli kontrol etmelerini sağladı. Bir nevi manyetik bir omurga yapısı yaratmışlar gibi tınılıyor kulakta. Sanki manyetikten omurgası olan bir kukla yaratmışlar ve onu ipsiz bir şekilde yönlendiriyorlar gibi de duruyor izlerken.

İpsiz Kukla Değil, Teknoloji

Bu 3B baskı minik şekilli manyetikler bir mıknatısla temas ettiğinde mıknatısın onu yönlendirmesine göre adeta likitmiş gibi şekilden şekile giriyor. Bu ufaklıklar böylece alan içerisinde gezinebiliyor, yuvarlanabiliyor, sarılabiliyor ve yakalayabiliyor. Videodaki örneklerde kırışan pürüsüz bir halkayı, kapanan sivri bir boruyu, örümcek benzeri kapanların olduğu grupları görebiliyoruz. Özellikle örümcek benzeri kapanlar çok hızlı bir şekilde toplanabiliyorlar, dağılabiliyorlar ve birbirlerine yapışabiliyorlar.

Bu yeni teknolojinin özellikle uzaktan kontrollü biyomedikal cihaz üretimlerinde kullanılmasını öngörüyor geliştirici ekip. MIT Makine Mühendisliği ile İnşaat ve Çevre mühendisliği bölümlerinde profesör olan Xuanhe Zhao, geliştirilen teknoloji sayesinde kan pompalamasını kontrol etmek için kan damarı çevresine bir yapı koyulabileceğine inanıyor. Ya da doku örneklerini çıkarmak, tıkanıklığı temizlemek veya belirli ilaçları belirli bir yere gönderecek cihazlara kılavuzluk etmesi adına bu mıknatıslardan faydalanılabileceğini açıklıyor.

Ekibin umudu gelecekte çeşitli işlevleri simüle etmek için bu mıknatısların tasarlanıp ve yazdırılması. Ekip şimdilik tek bir düzende topladıkları bu omurgayı gelecekte daha dağınık şekillerde de kontrol etmeyi amaçlıyor. Birbirinden bağımsız parçaların daha bireyse hareket edeceği yapılar da yaratabilmek istiyorlar. Böylece manyetiklerin herbiri aynı anda maruz kalsa da daha organik ve bağımsız şekillerde hareket edebilecekler. Araştırmacı Hyunwoo Yuk, insanların sadece uzayan, büzüşen ya da bükülen yapılar üzerine yoğunlaştığını. Ancak bu ekibin daha karmaşık görevlerini gerçekleştirebilecek yapılar ve robotlar tasarlamada bu teknolojiden faydalanmayı hedeflediğini söylüyor.

Kim bilir, belki de gelecekte bu ufak manyetik dostlar özellikle medikal alanlarda çalışanların yardımcısı olabilir ya da deprem gibi doğal afetlerin sonucunda evlerin yıkılmaması ya da yıkılacaksa da zarar vermemesini sağlayabilir.

Görsel: MIT