Swarovski Tasarım Araştırma Lideri Lee-Anne Carter, Kristal Elma 2015’te yaptığı “Design Research Intelligence” başlıklı konuşmasında; Swarovski Tasarım Araştırmaları Laboratuvarları’nda gerçekleştirdikleri araştırma ve uygulamalardan söz ederken, şirketlerin pazarlama bölümlerinden tasarıma, yeni ürün geliştirmeden satışa pek çok alana girdi sağlayıp, yön çizen trend araştırmalarını katılımcılara tanıttı.

Trend araştırmalarının birçok disiplini kapsadığını belirten Carter, yaptıkları işin müşteri davranışı araştırmalarına ve geleceğe dair senaryoları işlemek üzerine kurulu olduğunu söyledi: “Her gün karşımıza gelen gelecek senaryolarını okuyoruz. İşimiz, bu senaryoların ne kadar gerçekçi olduğunu ve tüketicileri etkileyip etkilemeyeceğini araştırmak.”

“Yeni trendler, yeni iş fırsatları yaratır.” diyen Carter, bu fırsatları yakalamak için trend araştırmalarının önemini vurguladı. Örnek olarak 50 yaş üstü kadınların geçtiğimiz on yıllardaki dönüşümünü verdi. 50’li yıllardaki yaşlı kavramıyla şimdikinin birbirinden çok farklı olduğunu, günümüzde 50 yaşın üzerindeki kadınların teknolojiyi seven, para harcayan, çevrimiçi arkadaş sitelerinde gezinen bir grup olduğunun ve bu sebeple göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Benzer bir örnek olarak da 40’lı yaşlarına ermiş ancak 20’li yaşlardaki erkeklerin tercihlerine benzer tercihler sergileyen segmentin varlığından bahsetti. Bu segmentin değeri; 20’li yaşların taleplerine sahip olmaları ancak maddi olarak onlardan çok daha güçlü olmaları ve hedefleme yapılırken göz ardı edilmelerinin büyük kayıp olması ve bu segmentin yakalanması için trend araştırmalarının gerekliliği aşikar.

Araştırma, izleme ve takip çalışmaları açısından nasıl bir yol izlendiğine de değinen Carter, trendlerin eskiden kulaktan kulağa, arkadaşlar arasında yayıldığını, bugünse sosyal medyanın yükselişinin işleri bu açıdan çok daha kolaylaştırdığını, bunun yanında eskiden çok daha uzun ömürlü olan trendlerin, artık teknoloji ve internet sayesinde daha kırılgan hale geldiği ve fırsat pencerelerinin çok uzun süre açık kalmadığını belirtti.

Trendlerin takibini yapan ekiplere de konuşmasında bir bölüm açtı ve bu ekiplerin sadece Instagram, Snapchat gibi platformlarda var olmakla yetinmeyip, hayata da karıştıkları ve yeni mekanları da takibe alarak insan davranışlarını izlediklerini söyledi. Hedef grup analizleri, semiyotik analizler ve morfolojik analizlerin de ekibin çalışmasında önemli bir yer kapladığına değindi.

“Female Shift” (Kadının Değişimi) trendine geniş yer veren Carter, “Bizim işimiz bu trendin altındaki hareketi araştırmak.” dedi. Bu trend, erkek düşmanı değil, sadece dünyada kadının gücünü takdir eden bir trend.

Dünyada üniversite mezunu ve lider pozisyonlarına yükselmiş kadın sayısının gün geçtikçe arttığını belirten Carter, kadınlar güçlendikçe evlerine ve tatillere daha çok para harcıyorlar dedi. “Müşterinizle iletişim kurduğunuzda karşınızda 50’lerdeki kadınları değil; bir iş kadını, bir anne, bir CEO buluyorsunuz artık.”

Pekii, kadınlar güçleniyorsa erkekleri nereye oturtacağız? Burada söz konusu olan yeni bir cinsiyet politikası. Erkekler artık eşlerinin işlerine destek olmak için şehir bile değiştiriyor. “He for She” kampanyasını hatırlatan Carter, bunun, bu trend içinde yapılan en dikkat çekici kampanyalardan biri olduğunu söyledi.

Carter, bu sırada ilginç bir noktaya da değindi. Tüm dünyada yükselen bu sakal furyasının nedeni ne olabilirdi? Carter, durumu şöyle açıklıyor: “Çünkü kadın sakal uzatamıyor! Ama erkekler uzatabiliyor. Bunun arkasında psikolojik bir neden var, erkekler burada bir nevi erkekliklerini teyit ediyor: ‘Çiçekli böcekli gömlekler giyiyoruz evet, ama hala erkeğiz!’”

Görsel; Bigumigu