Dove, uzun yıllardır sürdürdüğü “Real Beauty” platformunu yapay zekâ çağının ihtiyaçlarına göre güncelledi. VML South Africa ile ortaklaşa geliştirilen Real Beauty Chrome Extension, yapay zekâ görüntü oluşturucuların açıldığı anda ekranda beliren ve kullanıcıların daha gerçekçi, kapsayıcı görseller üretebilmesi için istemlerini düzenlemelerine yardımcı olan (istem önerileri yapan) ücretsiz bir araç olarak sunuldu. Uzantı, kırışıklıklar, yara izleri, farklı yaş aralıkları ve geniş bir cilt tonu skalası gibi detayları dahil etmeyi teşvik ederek, yapay zekâ tarafından üretilen kadın görsellerinin gerçek hayattaki çeşitliliği yansıtmasını amaçlıyor.
Dove ve VML, bu aracı yapay zekânın giderek “pürüzsüz, genç, açık tenli” bir kadın idealini varsayılan standart haline getirmesine karşı bir müdahale olarak konumlandırıyor. Üretilen görsellerin giderek tek tipleşmesi ve gerçek kadınların özelliklerinin görünmezleşmesi, projeyi doğuran en kritik motivasyonlardan biri oldu.

VML South Africa Kreatif Direktörü Dominique Baxewanos, Afrika ve Güney Afrika’daki kadınlar için durumun daha da karmaşık olduğunu aktarıyor; çünkü yapay zekâ, yalnızca genel güzellik kalıplarını değil, aynı zamanda “fetişize edilen, batılılaştırılmış” yüz idealini de pekiştiriyor. Bu nedenle ekip, projenin temeline çeşitliliği ve etnik temsiliyeti koyarak, Monk Skin Tone Scale’den referansla cilt tonunu etnisiteden ayrı düşünmeyi mümkün kılan bir yapı kurdu.
“Kırışıklıklar, izler, doku farklılıkları ve cilt tonları yapay zekâ tarafından genellikle otomatik olarak ortadan kaldırılıyor.”
Teknoloji Direktörü Jason Carmel, binlerce kombinasyonu karşılayacak şekilde hazırlanan istemlerin hem insanlar hem de makineler tarafından titizlikle test edildiğini belirtiyor. Veriler, kullanılan dilin ve teknik ayrıntıların Dove’un “Gerçek Güzellik” ilkeleriyle örtüşmesi için sürekli olarak incelendi. UX tasarımcısı Etta Ferreira ise, teknolojiye hakim olmayan kullanıcılar için bile seçilebilir menüler ve filtrelerle sezgisel bir arayüz oluşturulduğunu vurguluyor.
Kıdemli Art Director Hanro Manefeldt, geliştirme sürecinde öğrendikleri en çarpıcı gerçeği “Gerçek kadınların, yapay zekâ tarafından neredeyse tamamen silinmiş olması” olarak ifade ediyor. Kırışıklıklar, izler, doku farklılıkları ve cilt tonları yapay zekâ tarafından genellikle otomatik olarak ortadan kaldırılıyor. Bu durum, ekibi daha kapsayıcı bir araç geliştirme konusunda motive eden bir kırılma anı olmuş.
Projenin en duygusal geri dönüşü ise, yaratıcı yönetmen Theo Ferreira’nın anlatımıyla, uzantının ürettiği bir görseli gören genç bir kadının “Annem gibi görünüyor” demesi olmuş. Ekip için bu, aracın doğru yönde ilerlediğinin en güçlü işaretlerinden biri.
Çeşitliliği vurgulamak için hazırlanan vaka filmi de çeşitli geçmişlerden gelen kadınları içeriyor. Öğrencilerden içerik üreticilerine kadar geniş bir yelpazeden seçilen kadınlar, yapay zekâyla etkileşimde farklı deneyimler taşıyarak projeye derinlik kattı.

Dove bu uzantının Adobe Firefly gibi tasarım yazılımlarına kalıcı olarak entegre edilmesini istiyor.
Dove’un hedefi, bu uzantının dünya genelindeki içerik üreticileri tarafından yaygın şekilde kullanılması ve hatta Adobe Firefly gibi tasarım yazılımlarına kalıcı olarak entegre edilmesi. Proje, Güney Afrika’nın en prestijli yaratıcı etkinliklerinden The Loeries’de bir panelle tanıtıldı ve kapsayıcılık üzerine yeni tartışmalar başlattı. VML’nin kreatif lideri Fran Luckin, Dove’un 20 yılı aşkın süredir “Real Beauty” hareketinin öncüsü olduğunu ve markanın yapay zekâ çağında da aynı sorumluluğu sürdürdüğünü söylüyor. Dove’un genç içerik üreticilerini “gerçek, çeşitli ve güven veren” görseller oluşturmaya teşvik ederek, yapay zekânın yarattığı tek tip güzellik aynasını kırmayı hedeflediğini belirtiyor.
Eklenti bu adresten indirilebiliyor.

Görsel: Dove






