Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Kolektifli Komşularımız: NeoPresenta

Kolektifli Komşularımız: NeoPresenta

Kolektif House'daki komşularımızı tanıyoruz.

Bildiğiniz gibi biz de bir süredir hazır ofisi anlayışının Türkiye’deki en yeni temsilcilerindenKolektif House’dayız. Farklı disiplinlerde üretim yapan Kolektifli komşularımızı tanıdığımız serimizin yeni bölümünde yaratıcı sunum ajansı NeoPresenta ve kurucusu Eren Koçaker‘i ağırlıyoruz.


Grafik tasarım eğitimi ardından 2002 yılında İzmir’de Parma Reklam Ajansı’nda grafik tasarımcı olarak başlayan Eren Koçaker, reklamcılık kariyerine 2004 yılından beri de İstanbul’da devam ediyor. Y&R Reklamevi, Repro, Ajans Ultra, M.A.R.K.A, DDB&Co, Medina Turgul DDB, JWT International gibi ajanslarda ünvan skalasının her kademesinde bulunarak ulusal ve uluslararası yaratıcılık festivallerinde ödül kazandı. Şu anda ise NeoPRESENTA’da kurucu ve çalışan olarak görev alıyor.

Kariyerinin başlangıç hikayesini anlatır mısın? Emekleme döneminde yaşadığın zorluklar nelerdi?

Eren: Kariyerim NeoPresenta’dan çok daha önce başlıyor tabii. 15 yıl kadar ülkenin en iyi reklam ajanslarında stajyerlikten yaratıcı yönetmenliğe uzanan bir reklamcılık geçmişim var. Bu durumu NeoPresenta’nın doğuşuna bir zemin olarak görüyorum.

NeoPresenta’yla başlayan yeni dönem kariyerimden bahsedecek olursak, girişimcilik benim için oldukça yeni bir kavram. TDK girişimciyi; üretim için bir işe kalkışan olarak, kalkışma kavramını da ayaklanma olarak tanımlıyor! Bu çok pozitif bir çağrışım değil. Belki de bu yüzdendir ki ciddi bir çoğunluk gibi ben de bugüne kadar hep sistem içinde kalıp bir işe kalkışmayanlardandım. Yıllarca markalar için fikir bulan biri olarak, tam bana göre diyeceğim bir iş fikri gelişti ve NeoPresenta oluşuverdi. Fikir aşamasında birilerine anlatırken, kim niye böyle bir hizmet alsın ki yorumunu aldığım gün bu işi yapıyorum, demek ki doğru yoldayım dedim.

İşinizin içinde yaratıcılık varsa emekleme döneminden çabuk çıkılmaması gerekiyor. Çünkü büyürken kalite ve kontrolü göz ardı etmemek, yeniyi arama ve öğrenme dürtüsünden vazgeçmemek gerekiyor. Yaşadığım zorluklar, bunlardan vazgeçerek büyümüş üçüncü partilerle mücadele etmek oldu diyebilirim. Durmak yok mücadeleye devam.

Ne zamandır Kolektiflisin?

Eren: 6 aydır Kolektifliyim. Ama burada yaşadığım deneyimleri ve tanıştığım insanlardan öğrendiğim yeni şeyleri zamana vuracak olursak çok daha uzun bir süre gibi hissettiğimi söyleyebilirim.

NeoPresenta’nın gelişiminde ve şu anki çalışma dinamiklerinde Kolektif’in yeni ve yaratıcı ofis anlayışının size ne gibi faydaları oldu?

Eren: Çok faydası oldu. NeoPresenta kuruluş felsefesi olarak kolektif çalışma disiplinini benimsiyor. Yani daha iyiyi sunabilmek için projenin ihtiyacına göre gerekirse bir, gerekirse de birden çok farklı disiplinden yaratıcı insan ile çalışabilme özgürlüğü ve çeşitliliğini vadediyor. Bu anlamda ismiyle müsemma Kolektif’ ofis anlayışı bizim için yaratılmış gibi.

Kolektif House’ta NeoPresanta’nın işi olan yenilikçi sunum tasarımlarına katkı sağlayacak çok sayıda şirket var. Çalışma alanımızı bu yaratıcı şirketlerle paylaşıyor olmak hem motive edici hem de iş geliştirme anlamında bizim için çok değerli. Bu şirketlerle, hem NeoPresenta’nın müşterilerine birlikte hizmet vermek, hem de onların işlerini geliştirmeleri için yaratıcı sunumlar hazırlamak noktasında bir araya geliyoruz. Zamanla iş birliklerimizin artacağını da şimdiden inanarak söyleyebilirim.

Bugün geldiğin noktaya ulaşırken geçtiğin en önemli aşamalar, atladığın temel basamaklar nelerdi?

Eren: Kişisel olarak geçtiğim en önemli aşama reklamcılık reflekslerini ve birikimini NeoPresenta’ya nasıl bir denge ile yansıtacağıma karar vermek oldu. Çünkü NeoPresenta bir reklam ajansı değil. Sadece iş dünyası için akılda kalıcı sunumlar tasarlayan yaratıcı bir sunum ajansı. Hal böyle olunca hem reklam ajanslarının hem de iş dünyasının çözüm ortağı olabildi.

NeoPresenta’nın 2016 hedeflerin neler?

Eren: 2016 yılında etkili sunumlar tasarlayabileceğimiz daha çok şirketle tanışmak istiyoruz. Her sunumun; içeriği, dinleyicisi, mesajı birbirinden farklı. Bizim için, iç iletişim, ürün, yönetici ve şirket tanıtım vb sunumlar da, reklam ajansları için yaptığımız case sunumları da yeni bir şeyler yaratma alanı. Bu alan içinde kalarak verdiğimiz hizmetlere markalar için ürün geliştirme fikirleri ve yine markalar için efektif yaratıcı teknoloji geliştirme hizmetlerini de ilave etmek istiyoruz.

Bir de kendiliğinden gelişen bir durum oldu. NeoPresenta kurulduğu günden bugüne büyük şirketler için çeşitli sunumlar, ifadeler tasarladı. Önümüzdeki dönemde yatırımcıların ve özellikle girişimlerin sunumlarıyla da özel olarak ilgilenmek istiyoruz.

Türkiye’de NeoPresenta’nın yaptığı işi yapmanın zorlukları ve kolaylıkları var mı? Neler?

Eren: Sadece NeoPresenta için değil kendi kategorisini yaratarak yola çıkan her şirket için zorluklar biraz daha fazla şüphesiz. Konu sunum olunca da kafalarda belli kalıplar var. NeoPresenta, içeriğinizin ne kadar değerli olduğunun farkındayız ve bu içeriği görsel, metinsel ve işitsel bir bütün olarak ele alıyor yaratıcı ve etkili ifadeler tasarlıyoruz diyor. Bir diğer deyişle sunumlar daha fazla kitleye sıkıcı olmayan bir şekilde ulaşsın demek oluyor. Bu aşama bizce ezber bozma aşaması. Bu ilk aşamayı geçtikten sonra gittiğimiz toplantıların bir çoğunda işine, şirketine aşık yöneticiler ve pazarlama ekipleriyle karşılaşıyoruz. En az bizim kadar yeni ifadeler yaratmak isteyen. İfadelerinin güçlü olmasını isteyen insanlar görüyoruz. Bu noktada her şey kolaylaşıyor, güzelleşiyor ve büyüyor.

Görsel: NeoPresenta