Bu yemelik bardaklar sadece bizim kahve yanında kurabiye yeme zevkimiz için düşünülmemiş elbette. Her kahve sonrası çöpe giden bardaklar yerine, kahvemizle beraber kıtır kıtır yiyeceğimiz kurabiye-bardağımız sayesinde çevreye de çam sakızı çoban armağanı bir hediye vermiş olacağız.
Yenilebilir bardak konsepti yeni değil. Daha önce New York’taki Ansel Bakery, Los Angeles’daki Alfred Coffee and Kitchen ve Lavazza, lezzetli bardaklarını servise açmıştı. Ancak KFC bardaklarında gördüğümüz fark çok da küçük değil; şeker kağıdındaki muntazam baskısı ve pürüzsüz şekliyle orijinal karton bardaktan neredeyse ayırt edilemiyor. Bu yalnızca bir pazarlama aracı ve ürün farklılaştırması değil aynı zamanda KFC’nin bize laf arasında çaktırmadan “biz yaptık mı en kalitesini yaparız” telkini.
KFC yenilebilir kupalarına bir ufak marka bağlılığı yaratmaya aday bir silah yerleştirmiş: Hindistancevizli güneş yağı, yeni kesilmiş çimen ve kır çiçeği kokuları. Bu yazı hatırlatan, tatlı duygularla mesafesi çok kısa olan kokularla bardak yeme tecrübesini mutlulukla bağdaştırmak ve bu şekilde müşterilerinin KFC’ye olan bağlılıklarını arttırmak da hedefler arasında.
Görsel; Youtube