Fuara ilişkin önceki yazılarımızdan farklı olarak bu yazı biraz karşılaştırma ağırlıklı olacak. Yaklaşan dönemde B segmentindeki araçların sayısının artacağını düşünüyorum ve fuarda bu segmentte çok sayıda yeni otomobil tanıtıldı. Bu nedenle bu yazı sadece fuarla ilgili değil, uzun vadede fikir verme amaçlı da olacak.
Öncelikle B segmenti sedanları kısaca bir hatırlayalım. Ülkemizde en çok aşina olduğumuz temsilcileri olarak Hyundai Accent ve Renault Symbol’u göstermek doğru olacaktır. Bu araçlar hem küçük aile otomobili olarak hem de operasyonel kiralama araçları olarak uzun bir dönemdir hayatlarını sürdüyorlar. B segmenti sedanların genelinde de böyle bir kullanım amacı var. Bu nedenle hem pratik, hem ekonomik hem de ulaşılabilir olmalılar. Uzun dönem bu özelliklere sahip olan bu otomobiller ise üst segmentlerdeki gelişimlerden paylarını alarak yeni bir hale geldiler ve artık daha donanımlı ve çekici, teknolojik otomobiller olarak saflarda yerlerini aldılar. Fuarda ise bu segmentten çok sayıda yeni otomobil tanıtıldı.
Öncelikle Fiat Linea ile başlayalım. Bu segmentin belki de en büyük görünen modeli uzun süredir kendi alanında oldukça geniş bir pazar payına sahip. Makyajlanan haliyle de tekrar modern çizgiler yakalamayı başardı. Büyük bagajı ve koltuklar yatırıldığında elde edilen düz zemin aile aracı olması yönünde avantaj sağlıyor. Arka koltuklarda diz mesafesi oldukça iyi olmasına rağmen orta ve üstü boydaki birisi için tavan sıkıntı oluşturabilir. Omuzlarımın da pek rahat etmediğini söylemem gerek. Ön koltuklar ise ergonomik olarak bana yanlış bir boydaymışım gibi hissettirdi ki 1.80’lik boyumla ortalama içinde yer aldığımı düşünüyorum.
Chevrolet Aveo Sedan ise bu segmentin belki de en farklı iç tasarımlarından birine sahip. Hem ön hem de arka koltukların rahat olduğu otomobilin kabini genel olarak iyi bir his veriyor. Arka koltukların düz yatmaması bagaj kullanımını kısıtlayan bir özellik.
Citroen C-Elysee ve Peugoet 301 farklı logolarla üretilen aynı araçlar aslında. Bu nedenle sınıflarındaki belki de en şık kabine sahip olmak da tüm diğer özellikleri gibi ortak. Ancak kabinin şık görüntüsü ne yazık ki görüntüden beklediğiniz düzeyde bir kalite hissini gizlemede başarılı olamıyor. Hem ön hem arka koltuklarda yeterli alana sahip olan aracın bagajı da kullanışlı bir yapıda.
Bir süredir piyasada olan Kia Rio’nun sedanı ise özellikle sürücü koltuğunda olduğundan daha büyük bir araç gibi hissetiriyor ve kullanımı keyifli ve güzel tasarımlı bir ön konsola sahip. Fuardaki aracın sahip olduğu 17inçlik jant seçeneği ise aracta sanki seneye de giyebilmek için giydirilmiş büyük beden kıyafetler gibi durmuş. Ön koltuklar yolcuları için iyi olsa da ortanın üstünde bir boydaysanız arka koltuklar pek iyi bir yer değil.
Skoda Rapid ile Seat Toledo’da bu segmentteki bir diğer ikizler. Volkswagen grubundan bolca görsel ve altayapı mirası taşıyan ikili aynı zamanda TSI motorlara ve DSG vites kutularına sahip olacakları için bence sınıflarının en şanslı modelleri olacaklar. Buna ek olarak en önemli farklılıkları belki de tam olarak sedan değil “liftback” olarak adlandırılan gövde yapısına sahip olmaları. Bu yapıda bajag kapağı arka cam ile birlikte açılıyor ve ortaya çok geniş bir yükleme-boşaltma alanı çıkıyor. Oturma poziyonu rahat olan araçların parça kalitesi biraz daha yüksek olsaydı çok daha iyi birer seçenek olabilirlerdi.
İlk kez bu fuarda tanıtılan bir diğer yeni model de Renault Symbol. Segmentin en popüler araçlarından biri olan Symbol’un yeni modeli iç mekanda yeni Clio modelini hatırlatıyor. Ön konsol iyi görünüyor olsa da aynı şekilde hissettirmiyor ne yazık ki. Hatta aracın incelerken etraftaki katılımcılar genel olarak plastik kalitesinden yakınıyorlardı. Oturma pozisyonu ise ilk etapta biraz garip geldi. Belki de yeterince ayar yapmadığım için, deneyip görmek gerek.
Son olarak Hyundai’nin Accent Blue modeli. Özellikle tam boy yedek lastiğe sahip olmasıyla beni şaşırtan araç Accent Era’dan sonra ciddi anlamda seviyeyi yükseltti. Kabinin hem görüntüsü hem de hissi iyi. Ancak aracın sürücü ve ön yolcu koltuğu rahat olsa da arkadaki yolcuların alanı dar ve özellikle orta ve üzerinde boya sahip yolcular için rahatsız olabiliyor. Arka koltukları denemek için içeri girdikten sonra orada kapalı kalmış olmam biraz korkutmuş olsa da sanıyorum ki emniyet kilidi nedeniyle bu sorunu yaşadım 🙂
Önümüzdeki aylarda sıklıkla yollarda göreceğimizi düşündüğüm bu araçlar genel olarak bakıldığında yeterli düzeyde donanımı ve küçük bir ailenin ihtiyaç duyacağı genişlikte alanı makul sayılabilecek bir fiyata sunuyor. Ancak bu araçları incelerken ekonomi sınıfında olduklarını unutmamak gerek. Elbette araçları test ettikçe daha çok ve detaylı bilgiler sunabileceğiz. Tahminim o ki Peugeot ve Citroen’in temsilcileri yaklaşan dönemde segmentin en başarılıları olacaklar. Ancak Volkswagen ailesinin birer üyesi olan Rapid ve Toledo modelleri bana en sıcak gelen seçenekler.