Yaşadığımız dünyada gözümüze yansıyan her şey ışık ve gölge ile özetlenebilir. Bir avize, akıllı telefon ekranı, karanlık bir odaya sızan sabah güneşi, doğum günü pastasındaki mumun ışığıyla parlayan bir çocuk gülümsemesi… Işık ve gölge yaşamımızdaki bütün sahneleri betimleyebilecek güce sahip. Hatta bu nedenle temel sanat eğitiminin önemli bir parçası. Örneğin fiziksel gerçekliği kağıt üzerinde taklit ederek 2 boyutlu bir yanılsama yaratmak isteyen bir ressamın kavraması gereken ilk şey ışık – gölge ilişkisidir. Işık – gölge ilişkisini araştıran en güzel örneklerden biri de bu yıl Lexus Tasarım Ödülleri’nde dikkatleri üzerine çeken PIXEL oldu.
2017 Lexus Tasarım Ödülleri’nde finale kalan on iki tasarım arasından dördü 2017 Milano Tasarım Haftası’nda prototip ile sergilenme hakkı kazandı. Başka bir deyişle bu 4 tasarımın yaratıcıları, bir danışmanın rehberliğinde tasarımlarının prototiplerini yapma ve o prototipi sergileme şansını yakaladı. Bu 4 prototip, Milano Tasarım Haftası’nda Grand Prix Ödülü’nü kazanmak için yarışacak. Işığı ve gölgeyi aynı anda deneyimlemeyi sağlayan PIXEL de prototip ödülü kazanan tasarımlardan biriydi.
Tekrarlanan dahili yansıtma ile görselleri dış yüzeyindeki plakalara yansıtan cihaz üzerinde ışık ve gölge birbiriyle etkileşim kurabiliyor. PIXEL’in Japon tasarımcısı Hiroto Yoshizoe, bu zıtlıkların birbirinden ayrı duran şeyler değil, birbirlerine sarılmış güçler olduğuna işaret etmek istemiş.
Daniel Arsham ve Alex Mustonen tarafından kurulan Snarkitecture ise tasarımın prototipini hazırlayabilmesi için tasarımcıya rehberlik ediyor. New York merkezli Snarkitecture, sanat ve mimari arasındaki sınırları araştırmak için kurulmuş, iş birliğine dayalı bir “hayata geçirme” şirketi. Snarkitecture ekibi, deneysel uygulamaları, sanat – mimari karışımı alanlardaki uygulamaları ve fonksiyonel objeleri hayata geçirmek konusunda deneyim sahibi.
Görsel: Lexus Design Award 2017