Hep kaybettiğimiz ve aramak zorunda kaldığımız şeyler vardır; anahtar, ev telefonu, kedinin oyuncağı, bebeğin emziği, terliklerimiz… İşte nihayet teknoloji bu soruna el attı ve kaybettiğimiz eşyaları bulmak için Pixie’yi yarattı. Pixie, gitar penası büyüklüğünde bir cihaz, kaybolmaya meyilli eşyaya yapıştırılıyor. Sonra da akıllı telefonuzdaki uygulama aracılığıyla artırılmış gerçeklik üzerinden tam konumunu size bildiriyor. Eğer sürekli cep telefonunu nereye koyduğunu unutanlardansanız, uygulamayı tablete kurmakta fayda var tabii.
Penamsı cihazın adı Pixie Point (Pixie noktası). Cüzdanım nereye koyduğumu unutmayayım, anahtarlarımı kaybetmeyeyim, kedim gözümün önünden gitmesin, çocuğum emeklerken ortadan kaybolmasın, çorap tekim çamaşır makinesinin derinliklerinde yitip gitmesin gibi şeyler diyorsanız, Pixie Point’i kaybetmek istemediğiniz eşyanın üzerine yapıştırıyorsunuz. Sonra da uygulamayı çalıştırıyorsunuz ve uygulama eşyanın sizden uzaklığını söylüyor, sizi Pixie’lenmiş eşyaya doğru yönlendiriyor. Hatta nerede olacağına ilişkin genel bir fikriniz varsa telefonun kamerasını o yöne doğru tuttuğunuzda uygulama, bir imleç ile eşyanın tam yerini gösteriyor. Sizi Pixie’lenmiş eşyaya doğru yönlendiriyor.
İç mekan GPS’i diyebileceğimiz bir teknolojiyle çalışan Pixie, Pokemon Go’nun eşya aramalı olanı diye tarif ediliyor. 8 farklı eşyayı arayabilen Pixie, içeride 12 metre, dışarıdaysa 45 metre civarında bir uzaklık içerisinde çalışabiliyor. Yani kediniz alıp başını eskiden yaşadığınız mahalleye giderse, yapacak çok fazla bir şey yok. Benim için konu gözlük ama gözlüğe yapıştırmak için biraz büyük, o nedenle sanırım Pixie Point’lerin biraz daha küçülmesini bekleyeceğim. Yine de evin içinde sürekli kaybolan anahtarları bulmak için iyi bir yardımcı Pixie. Üstelik “nereye koyduysan oradadır!” diye cevap da vermiyor.
2’li veya 4’lü paketlerde satışa çıkacak Pixie’nin tanesi 25 dolar.
Görsel: Pixie