Görme engelliler için geliştirilen akıllı bone gibi teknolojilerin yanı sıra onlar için farklı alanlarda da umut verici adımlar atılıyor. Bu yılın başlarına baktığımızda, görme engelliler için geliştirilen kabartmalı figür ve Braille Alfabesinin yer aldığı pornografik bir kitap hazırlandığını, sanat alanında ise geride bıraktığımız yıl, Touching the Prado projesiyle Mona Lisa tablosu gibi dünya mirası sanat eserleri 3B baskı tekniğiyle bir araya gelerek, görme engellilerle buluştuğunu anımsıyoruz.
Bütün bunlara rağmen hâlâ hemen hemen her sanat galerisinde, duvarda yer alan eserlere yakın bir yerlere “Lütfen dokunmayınız.” yazan uyarılar asıldığını görmekteyiz. Bunun bir kural olduğunu biliyoruz ancak, bunu neden sorgulamıyoruz? Sanat eserlerine dokunmak günümüzde neden hâlâ bir tabu?
Cantor Fine Art’ın (Cantor Güzel Sanatlar) Los Angeles’taki Pacific Design Center’da (Pacific Tasarım Merkezi) günümüz eselerinin sergilendiği yeni sanat galerisinde bu tabunun sınırlarını sorgulayan ve zorlayan bir çalışmaya imza attı ve görme engelli bir adamın ilk kez kendi portresini “görebilmesini” sağladı.
“Please Touch the Art” (Lütfen Sanata Dokunun) adındaki sergide, eserleri hali hazırda Cantor Fine Art’ta sergilenen Andrew Myers’ın kendine has bir teknikle oluşturduğu portreler yer aldı. Myers’ın tekniği; kontrplak üzerine matkapla açtığı deliklere binlerce vidayı yerleştirmesinden oluşuyor. Sanatçının oluşturduğu dokunsal, maddesel ve özgün heykellerde ince detaylar yer alıyor. Halka açık bir sergi sırasında, görme engelli bir adam Myers’a yaklaşıp eserlerine dokunup dokunamayacağını soruyor ve bu dokunsal sergi fikri ortaya çıkıyor.
Bu sorunun ardından harekete geçen Cantor Fine Art kurucusu Sam Cantor, The Enchanted Hills Camp for the Blind (Görme Engelliler İçin Büyülü Tepeler Kampı) yöneticisi sayesinde bir zanaatkar ve sanatçı olan George Wurtzel’le tanışma fırsatı buluyor. Bu ziyaret sırasında Wutzel’in stüdyosunu ve kampı gezen Cantor, çok etkileniyor ve Wurtzel’in bir fotoğrafını çekiyor. Çekilen fotoğrafı Myers’la paylaşıyor ve Myers, Wurtzel’in 4.000 vidadan oluşan portresini oluşturuyor.
Güzelliğe ve sanata olan bakış açısını değiştiren bu çalışma, görme engellilerin oluşturduğu topluluğun ne kadar mükemmel olduğunu da açığa çıkarıyor. Belki tüm sanat eserlerine dokunulması gerekmiyor ancak, bu konudaki zorunlu ve baskıcı tutum üzerine yeniden düşünülmesi gerekiyor.
Dokunsal tabloların ortaya çıkış hikayesini kronolojik olarak anlatan belgesel tadındaki 5 dakikalık video:
Görsel: Cantor Fine Art, Vimeo