Geçtiğimiz sene İCAF birçok atölye, söyleşi ve süper kahramana sahiplik yaparken 3 gün boyunca şehri çizgilerle doldurdu. Peki İCAF ile neler mi yaptık?
Stop-motion atölyesinde birbirinden güzel videolar hazırlamayı öğrendik. Tilt Brush atölyesi ile VR’da resimler çizdik, patates baskı ile giysilerimizi şenlendirdik, origami atölyesi ile kağıtları katlamaya doyamadık. Apollo, “VR Art Gallery” standında, festival boyunca, ürettiklerini sanal galeri duvarında görmek isteyen bizlere 3D sanal gerçeklik teknolojisini kullandırdı. Yerleştirme sanatçısı Tuğba Yüksel, 2 gün boyunca bize metal heykel üzerine uygulanacak ip sanatı inceliklerini, verdiği atölyesinde gösterdi.
Her yerden rengarenk çizimlerin fırladığı İCAF’ta onların arasında kaybolmadıysanız mutlaka söyleşilere de rastlamışsınızdır. Kutlukhan Perker, Serkan Özay, İlban Ertem, Yıldıray Çınar, Hakan Tacal ve daha nice Türk mizah ve çizgi romancı bizlere çizgi romanın inceliklerini ve bilmediklerimizi anlattı, sektöre hevesli gençlere önerilerde bulundu.
Kısa ama aklımızda uzun yer eden animasyonlar bizlerle günde 4 kere buluştu. 1950’ler Japonya kıyılarında geçen “Ama” ile Amerikan bir kadın ve kör bir Japon kadın balıkçının tanışma hikayesine tanık olduk. Lübnan’lı artist ve yapımcı Ely Dagher’ın 2015 yılı Cannes Film Festivali’nde en iyi kısa ödülü alan “Dalgalar ’98” kısa yapımı ile biz de Ely’nin şehirle olan değişen ilişkisini anlamaya yönelik çabalarına eşlik ettik, Türkiye’de ilk kez 1998’de tamamı animasyon olan müzik klibi “Kalaşnikof” ile de hem Sezen Aksu’yu hem de Meral-Cemal Erez ikilisini hatırlamadan geçmedik. Sene boyunca şehrin farklı yerlerini işgal eden Krüw’ü ise sergi alanlarında çokça kez gördük.
Yazımıza şimdilik sığdırabileceklerimiz bu kadar ama İCAF tabii ki bu kadar değil. Bu sene de birbirinden güzel konuklar ve etkinliklerle kaldığı yerden devam ediyor. İCAF 2017, 8-9-10 Eylül’de; siz siz olun, kaçırmayın. Biz de orada olacağız ve hoşunuza gidecek bir sürpriz de sizi bekliyor.
Görsel: İCAF