Sürekli aklımıza hakim olmamız lazım diyorlar. Toplumda yaşıyorsak ona uygun ve onun kurallarına uyum sağlamalıyız. Bazı zamanlar çok sinirlensek dahi derin bir nefes alıp gülümsemeye devam etmeliyiz. Komşunuz çok mu gürültü yapıyor? Ne olacak canım, takın kulağınıza tıkacı uyuyun. Olmaz değil mi? Yani insanın da sabrının bir sonu var. Yeter dersiniz herhalde, sonsuza dek kulağınızın üstüne yatmaz ya da zoraki bir şekilde gülmezsiniz. Bir noktada gözünüz kararır ama umarım o nokta suyunuzun kaynama ve taşma noktası olmaz. Animasyon sanatçısı Anna Mantzaris yönetmen koltuğuna geçtiği Enough kısası da bardağın taştığı anları esprili bir dille bizlere örnekliyor.
Bizim Yerimize de Kızan Öfkeli Kalabalık
Royal College of Art’ın yapımcılığını üstlendiği animasyon kısası bizlere farklı farklı karakterler tanıtıyor. Normalde yapmanızın toplumsal kurallara uymayacağı hareketler sergiliyor karakterler. Çok sinirleniyorlar, canlarına tak etmiş belli. Sus, sus nereye kadar? Anna Mantzaris diyor ki buraya kadar. Karakterler çığlık atmaktan, sokakta yere yatmaktan, bebek arabasını yokuş aşağı ayakla itmekten çekinmiyor. Ya da otobüste telefonla konuşurken gülen birinin ensesine vurmaktan. Hadi itiraf edelim, hepimiz düşüncelerimizde bu eylemleri binlerce kez yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. O yüzden görünce “aa, ben de düşünmüştüm” demiyor musunuz?
Mantzaris, Londra’ya taşındıktan sonra böyle bir hikaye anlatmaya karar vermiş. Kalabalık sokakları ve yoğun bir şekilde yeraltındaki yerleri deneyimledikten sonra, havada rahatsızlık hissetmiş yönetmen. İş yerlerinde ve çevrelerinde rahatsızlık duyan birçok çalışanın olduğunu fark etmiş. Londra’dayken şehre daha fazla zaman ayırdığı için, bu insanların istedikleri şeyleri düşünüp, istedikleri gibi hareket edebileceklerini hayal etmeye başlamış. Şehrin ona verdiği ilhamla Mantzaris, tüm anlatmak istediği duyguları eğlenceli bir biçimde birleştirdiğine inanıyor.
Senaryosu ve hikayesi olmayan bu kısa, aklına gelen kısa fikirlerin birleşimi aslında. Ara ara bu konuda kenara attığı davranış fikirlerini görselleştiriyor sanatçı. Aralarından elemeler yaparak en hoşuna gidenleri Enough’a katıyor. 5 ay gibi yapım sürecine sahip kısanın arasına bir de Wes Anderson’un Isle of Dogs’u giriyor. Mantzaris, Anderson’un son animasyonunun ekibinde de bulunuyor. Sanatçı karakterleri yaratırken yün kullanmış. Ve Oh Willy isimli 2015 kısasından etkilenmiş sanatçı.
Karakterlerin tasarımı içinde kolay bir yöntem bulmuş yapım ekibi. Kıyafetleri ve saçları değiştirilebiliyor karakterlerin. Böylece her bir karakter yeniden yaratılmıyor. Biraz sevimli görünümlerine rağmen, garip beden şekilleri ve elle tutulabilir hissi onları gerçek insanlar gibi algılanmasını sağlıyor.
Enough, gerçekten izleyenlere keyifli iki dakika vadediyor.
Görsel: Vimeo