Dünya çapında her yıl 20 milyarı aşkın sayıda (çift) ayakkabı üretiliyor. Tüm bu ayakkabıların üretim süreci, dünyanın sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 1,5’una katkıda bulunmaya yetecek kadar çılgın miktarlarda karbondioksit yayıyor. Sürdürülebilir malzemeler üretim sürecinin önemli bir parçası haline gelmiş olsa da karbon emisyonları aynı oranda azalmıyor. Bu da sektörün hâlâ devrim niteliğinde bir çözüm beklediği anlamına geliyor.
Brooklyn merkezli tasarımcı Jessica Thies, ayakkabı endüstrisinin bu çevresel etkisini azaltmasına yardımcı olabilecek bir çift konsept ayakkabı geliştirdi. Synthesis olarak adlandırılan konsept, Thies’in tasarlanmış canlı malzemeler üzerine yaptığı araştırmaya dayanıyor ve Parsons Tasarım Okulu’ndaki tezinin bir parçası. Tasarımcı, canlı yosun içeren mürekkeple basılan deneysel ayakkabının çevredeki karbondioksiti emebileceğine inanıyor.
Ayakkabıyı “aktif bir nesne” haline dönüştürmek
Ayakkabılar, kenevir kumaştan yapılmış ve yosun içeren biyo bazlı mürekkeple basılmış. Baskı mürekkebine mikroalg hücrelerinin eklenmesi, ayakkabıyı canlı bir organizma gibi davranabilen “aktif bir nesne” haline getiriyor. Thies, benzersiz yapının ayakkabının ortamdaki karbondioksiti emebilmesini ve “potansiyel olarak kendi kendini temizleyebilmesini” sağladığını belirtiyor. Thies, “Sentetik malzemeleri biyo bazlı olanlarla değiştirirsek, aşırı tüketim ve doğal dünyanın sömürülmesi gibi temel sorunları çözemediğimize inanıyorum.” diyor.
Thies’in bu malzemeyle yaptığı araştırma, inşaatta kullanılan alglerin ek besinler olmadan bir ay hayatta kalabileceğini ve bakım yapıldığı takdirde çok daha uzun süre dayanabileceğini gösteriyor. Thies’e göre bu ayakkabı, bitki yetiştirmede kulanılan Hidroponik yöntem (toprak kullanmadan su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemi) sayesinde besin maddeleri ve oksijen üreten siyanobakterilerle beslenebilir.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Jessica Thies