Kültür Bakanı Jakob Engel-Schmidt’in açıklamasına göre, şu anda teklif aşamasında olan düzenleme yürürlüğe girdiğinde, Danimarka’da yaşayanlar izinsiz şekilde yüzlerinin veya seslerinin kullanıldığı yapay zekâ ürünü sahte içeriklerin kaldırılmasını talep edebilecek. Ayrıca, bu içeriklerin neden olduğu zararlardan dolayı tazminat isteme hakkına da sahip olacaklar. Ancak yasa tasarısı, hiciv veya parodi amacıyla oluşturulan içerikleri kapsam dışı bırakıyor.
Yapay zekâ ürünü deepfake içerikler, özellikle sahte haberler ve dezenformasyon yaymak için kullanılıyor. Geçmişte Elon Musk ve Jeff Bezos’un yer aldığı, Star Trek temalı sahte videolar büyük yankı uyandırmıştı. Benzer şekilde, Mark Zuckerberg’in Facebook hakkında konuşma yaptığı, ancak dudak hareketleri ile ses senkronunun bozuk olduğu bir video da dikkat çekmişti. Deepfake içerikler sadece videolarla sınırlı değil; örneğin, ABD Başkanı Donald Trump’ın tutuklandığını gösteren sahte fotoğraf serileri de bu teknolojiyle üretildi.
Hiciv veya parodi amacıyla oluşturulan içerikler kapsam dışı
The Guardian‘ın haberine göre, Danimarka’daki tüm siyasi partiler bu yasa değişikliği konusunda büyük ölçüde hemfikir. Parlamento üyelerinin 10’da 9’u öneriyi destekliyor. Kültür Bakanı Engel-Schmidt, mevcut yasal düzenlemelerin halkı sahte video ve görüntülerden korumada yetersiz kaldığını vurguluyor. Yasa çıktığında, vatandaşlar sosyal medya platformları ya da internet siteleri üzerinde paylaşılan yapay zekâ kaynaklı deepfake içeriklerin kaldırılmasını talep edebilecek. Bu talebe uymayanlar, yasal yaptırımlarla ve ciddi para cezalarıyla karşı karşıya kalabilecek.
Bu yasa sayesinde sanatçılar ve yaratıcı içerik üreticileri de, eserlerinin veya performanslarının izinsiz şekilde deepfake üretiminde kullanılmasına karşı daha güçlü bir korumaya sahip olacak.
Öte yandan, Avrupa genelinde benzer düzenlemeler hız kazanıyor. Fransa, Mayıs 2024’te yürürlüğe giren SREN Yasası ile, etiketi olsa bile başkalarının deepfake görüntülerini izinsiz paylaşanlara 1 ila 3 yıl hapis ve 75.000 euroya kadar para cezası öngörüyor. İngiltere ise 2023 tarihli Online Safety Act kapsamında özellikle cinsel içerikli deepfake’lere odaklanıyor ve bu suçlar için 2 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor. AB’nin 2024’te yürürlüğe giren Yapay Zekâ Yasası ise, içerik üreticilerine deepfake içerikleri açık şekilde etiketleme ve filigranla işaretleme zorunluluğu getiriyor.
Ancak şu ana kadar hiçbir ülke, Danimarka gibi vatandaşlarının yüzünü ve sesini bireysel telif hakkı koruması altına alma hakkı tanımış değil. Bu konu şimdiye kadar sadece sinema dünyasında oyuncuların telif hakkının korunması adına gündeme gelmiş bir konuydu. The Congress filmini hatırlayanlarınız olacaktır. Danimarka’nın attığı adım ise yapay zekâ çağında kişilik haklarının korunması adına önemli bir dönüm noktası olabilir.
Görsel: The Fakening, Eliot Higgins