5 Temmuz’da Yeni Zelanda ve Avustralya’da yayınlanan ve bir hafta içerisinde tüm dünyanın ilgi odağı olan Pokémon GO birinci ayını geride bıraktı. Ve bu süre içerisinde hayatımızda büyük değişiklikler yaratarak yeni alışkanlıklar kazandırdı. Pokémon GO’yu gelitşiren Niantic’i veya Pokémon’un yarattığı bu büyük ilgiyi henüz anlamlandıramıyorsanız bu tutkuya buradan vakıf olabilirsiniz. Oyunun ilk sürümüyle birlikte hazırladığımız rehbere ise buradan ulaşabilirsiniz.
Güncelleme geçmişi
Pokémon GO, yayınlandığı günden bu yana 3 büyük güncelleme yayınladı. İlkinde oyunun temel sorunları olarak görülen iOS kullanıcılarının Google hesap bilgilerinde gereğinden fazlasına ulaşması, oyuna giriş çıkışlarda sürekli şifre girme zorunluluğu çözülmüştü. 30 Temmuz’daki ikinci büyük güncellemede hem bazı Pokémon saldırılarının saldırı değerleri düzenlendi hem de arayüz üzerinde birçok değişiklik yapıldı. 8 Ağustos’ta yayınlanan son güncellemeyle birlikteyse yakındaki Pokémonları görmek için (şu an sadece San Francisco’da kullanılabilen ve test sürecinde olan) yeni bir model geliştirildi ve pil tasarrufu modu yeniden aktif hale geldi.
https://twitter.com/ummjackson/status/762860057159618561
Oyunun hala geliştirme aşamasında olduğu ve sorunlarla karşılaşmanın normal olduğunu göz önüne alırsak, bu bir ay içerisinde oyuna devam edenler olarak pek çok sorunla karşılaştık ve onların üstesinden geldik. Örneğin 3 pati sorunu olarak bilinen Pokémonların ne kadar yakında olduğunu bilememe hatası dün yayınlanan güncellemeyle sona erdi. Pil tasarrufu özelliği aktifken de ekran kilitlenerek oyuna yeniden dönülemez hale geliyordu. Bu da 8 Ağustos güncellemesiyle düzeltilen ve yeniden aktif hale gelen özellikler arasında yer alıyor.
Bu güncellemeler eşliğinde sahte konumlar ve bilgisayar üzerinden bot kullanarak birkaç saatte 20. veya 30. seviye olan oyuncuların önü tıkandı. Çünkü ne zaman bir GYM’de Dragonite’ı ile duran 30. seviye bir oyuncu görürseniz, oyuncun hile yaptığına şüphesiz emin olabilirsiniz. Geçtiğimiz iki hafta içerisinde hem Pokémonların konumlarını gösteren haritalar hem de bu bot kullanımları engellendi. Uzun vadede ise oyundan beklenti; hile yapan oyuncuların cezalandırılması.
Hile yapmadan başarı tüyoları
Bu bir ayın sonunda Pokémon GO’nun başarısını yansıtan istatistiklere geçmeden önce uzun vadede, hile yapmadan, keyif alarak başarılı olabilmek için veri madenciliğiyle yapılmış iki aracı yer imlerinize eklemek isteyebilirsiniz. Ayrıca 20. seviyenin yumurtalardan çıkanlar, 30. seviyenin de vahşi olarak bulunabilecek Pokémon’lar için üst limit olduğunu belirtmekte fayda var. Yani 20. seviye olana kadar en iyi yumurtayı çatlatamaz, 30. seviye olana kadar en yüksek CP’li Pokémon’ları bulamazsınız. Bu nedenle evrim için de seviye atlamayı beklemekte fayda var.
Pokémon’ların detay sayfasında bulunmayan üç değeri daha bulunuyor: saldırı, savunma ve dayanıklılık. Bu değerlerin olası sonuçlarını görmek için CP, toplam can ve Power Up için gereken Stardust miktarı değişkenlerini kullanarak IV’sini (Individual Value, Bireysel Değer) hesaplayabiliyorsunuz. Her Pokémon’un özel ve farklı olduğunu göz önüne alırsak, kuracağınız en iyiler listesinde de IV’si en yüksek yani potansiyeli en yüksek olanları seçmeniz uzun vadede fayda sağlayacaktır. IV hesaplamak için Poké Assistant gibi araçları kullanabilirsiniz.
Bir diğer liste ise bu yöntemle hazırlanmış seviyelere göre Pokémon’ların vahşi olarak bulunabileceği en yüksek CP’ler listesi. Bu çalışma da size veya oyununuza doğrudan etki etmese de bulduğunuz yüksek CP’li bir Pokémon’un evrim geçirmesi için yeterli kapasiteye sahip olmadığını veya daha yüksek seviyelerde daha büyük CP’lisini aramaya karar verme sürecinde fikir verebilir.
Pokémon’lara takma isim verme özelliğini IV’leri, gereken candy miktarı veya yumurtadan çıkması gibi özel notlar almak için kullanabilirsiniz. Örneğin aşağıdaki Eevee, yukarıdaki ekran görüntüsündeki özelliklere sahip ve diğerleriyle karıştırmamak için isminin sonuna IV’sini de yazdım.
İstatistikler
Pokémon GO’nun 11 Temmuz’daki ABD’de ürettiği veriye dayanarak kullanıcılar gün içerisinde 30 dakikadan fazla bir süreyi oyuna ayırıyor. Ve bunu diğer uygulamalara harcadığı vakitten eksiltmeden yapıyordu.
Bir ayın sonunda en popüler ücretsiz mobil oyunlar incelenerek gelirleri incelendiğinde Pokémon GO’nun artış trendi ve Japonya lansmanıyla birlikte kazandığı ivme açıkça görülebiliyor. Bu yılın iki diğer büyük ücretsiz mobil oyunu Clash Royale ve Candy Crush Soda Saga ile aralarında büyük bir fark bulunuyor.
Güncellemelerle birlikte yaşanan sorunlar veya geçici olarak kapatılan özellikler Temmuz sonunda aktif oyuncu sayısında düşüşe neden olmuştu. Fakat hem Japonya başta olmak üzere Asya ve Okyanusya’daki birçok ülkede yayınlanması hem de bu özelliklerin yeniden aktif olması oyuncu sayısını tatmin edici bir seviyede tutmasını sağladı.
Pokémon GO’yu geliştiren Niantic, son değerlemelerle artık 3,65 milyar dolarlık bir şirket haline geldi. Oyunun ilk çıktığı sırada Nintendo’nun hisselerindeki ani sıçrama ise oyunu geliştiren ekibin Nintendo olmadığı kamuoyu tarafından anlaşılmasıyla gerilemişti.
Bargain Fox’un hazırladığı infografik ve rehber de tüm süreci görselleştiriyor. Pokémon GO, şimdiden birçok kişinin en uzun süre oynadığı mobil oyun unvanını kazandı. Pek çokları içinse günlük hayatının rutini içinde yer edindi. Oyuna eklenebilecek içeriğin zenginliği ve progresif yapısı da kısa zaman içerisinde Pokémon GO’dan sıkılmayacağımızın ana göstergeleri niteliğinde.
Görsel: C# Bot, Poké Assistant, Sensor Tower (1, 2), Survey Monkey, Niantic/Youtube