Joyce Lin’in Flat Houseplants (düz/yassı ev bitkileri) adlı projesi, modern bireylere ev bitkilerinin “bitki mi, dekor mu?” olduğu sorusunu yöneltiyor. Bu bir bakıma, kolektif bilincimizde uzun süredir yerleşmiş ve şimdiye kadar pek sorgulanmamış bir şeyi yeniden tanımlama girişimi. Bir canlıyı nasıl görsel ve ticari bir ürüne dönüştürebiliyoruz ve evlerimize hapsetme hakkını kendimizde buluyoruz? Joyce Lin’in sanatını bütün olarak değerlendirildirdiğimizde, yalnızca bitkileri değil evlerdeki klasik objeleri ve özellikle bunların taşıdığı anlamları cesurca ters düz etmek konusunda da oldukça başarılı olduğunu görüyoruz. Lin tamamen doğadan ayrı bir konfor alanına dönüşen evlerimiz üzerinden yaşam biçimlerimizi sorguluyor.
Saksı bitkileri yüzyıllardır evlerde sürdürülen bir gelenek. Yaban hayatının her parçasına yapmaya çalıştığımız gibi bitkileri de evlerimize saksılar aracılığıyla sokup evcilleştirdik. Biyofizikçi Laura Jane Martin’e göre bitkilerin iç mekanlara girişinin botanik emperyalizmi de kapsayan oldukça karmaşık bir hikayesi var. Viktorya döneminde bahçecilik modasının patlak vermesi, 1900’lü yılların aydınlatma ve ısıtma teknolojileri bunda önemli rol oynamış. Doğanın karşılık beklemeden sunduğu bitkiler metalaştırılmış, insana tüketici bitkilere ise ticari ürün rolü biçilmiş ve tüm bunlardan milyarca dolarlık bir endüstri ortaya çıkmış. Bunun neticesinde de insanın yaşadığı yapay ortamlarda yaşamını sürdürmek zorunda kalan, hapsedilen ev bitkileri ortaya çıkmış. Evrimsel psikolojiye göre artık ev bitkileri duygularımız, ruh halimiz ve hafızamız üzerinde de ciddi etkiye sahip.
Joyce Lin’in 2017 tarihli sandalye ve bitki serileri; tanıdık, absürt ve eve dair bir geleneğin taklidini yapan birer dekor olarak nitelendirilebilir. Sanatçı, ikonik nesnelere yeni bir perspektifle bakmamıza, insanlar, nesneler ve doğa arasındaki kurulan ilişkileri gözden geçirmemize neden olacak bir yaklaşım sunuyor. Exploded Chair (patlamış sandalye) çalışmasında da tıpkı bitkileri olduğu gibi bir sandalyeyi şeffaf plastiğin içine hapseden Lin, aslında basit ve zekice bir hareketle “sandalye kavramı”nı alıp bir kapsüle yerleştiriyor. Lin, çalışmalarının doğal çevreyle kopmuş bağlara yönelik bir tepki olduğunu belirtiyor. Tıpkı insanın doğayı evcilleştirip konforlu evine hapsetmesi gibi o da aynı davranış motifiyle bitkileri ve eve dair objeleri paketleyip daha küçük alanlara hapsediyor. Çalışmalarında kullandığı malzemeler ise genellikle plastik, bitki, toprak ve epoksiden oluşuyor.
Görsel: Joyce Lin