Otomotiv tarihinde isim değiştirmeden yıllardır üretilen, bu yüzden de üretim ve satış rakamları rekora ulaşmış modeller vardır. Bunlar genellikle en çok otomobilin satıldığı kompakt segmentlerde yer alan VW Golf ya da Toyota Corolla gibi modellerdir. Üstü açık iki kişilik spor bir modelin (roadster) popülerliğini hiç yitirmeden 25 yıl boyunca gündemde kalması çok da alışık olduğumuz bir durum değil.
Mazda MX-5 ilk kez yollara çıktığı 1989 yılından bu yana küçük, sürücü odaklı ve pratik bir üstü açık spor otomobil olarak her dönemde kendi segmentinin en iyi otomobili olmayı başardı. Bu yıl Mazda, MX-5’in dördüncü jenerasyon temsilcisini piyasaya sürüyor. Sürücüsüz araçların artık hayatımıza iyice girdiği, teknolojinin otomobil ve sürmek/kullanmak kavramlarını yeniden oluşturduğu bir dönemde Mazda MX-5 gerçek bir köklere dönüş projesi olmuş.
Yeni Mazda MX-5’i Türkiye lansmanında kullanma fırsatı bulduk ve aşağıdaki kısa videoyu hazırladık. Çok vakti olmayanlar haberin kalanını okumak yerine videomuzu izleyebilir özet görüşümü ve deneyimimi izlemek için:
Köklere dönüşü açıklayalım: Bugün otomotivde teknolojinin ilerlemesinin getirdiği önemli bazı sorunlar var. Bunların belki de en büyüğü ağırlık. Otomobiller her jenerasyon daha sıkı güvenlik testlerinden geçiyor, her jenerasyonda yeni güvenlik ekipmanları standart oluyor. Bu da otomobillere eklenen sabit ağırlığı her yıl artırıyor. Bir de tüketicinin konfor için beklediği kimi özelliklerin artık otomobillerden çıkarılamayacağını hesaba katarsak ağırlık sorununun gerçekten maliyet dengesiyle çözülmesinin ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ağırlık problem olmasın istiyorsanz küçük bir spor otomobili karbon şasiyle de üretip satmayı düşünebilirsiniz, ancak bu defa da aracı planladığınızdan kat kat pahalıya mal edeceğinizden otomobilin fiyatı 2-3 katına çıkabilecek.
Yeni MX-5, bir önceki jenerasyonla karşılaştırıldığında 105mm daha kısa, yaklaşık 100kg daha hafif bir otomobil (toplam ağırlık sadece 1.058kg). Bir önceki jenerasyon MX-5’inde son derece hafif ve sürücü odaklı bir otomobil olduğunu unutmayın. İşte Mazda mühendislerinin inanılmaz başarısı aslında burada yatıyor. Aracı birazcık daha ağır yapıp, daha güçlü, belki turbo beslemeli motorlarla donatmak yerine, gerçekten çok hafif bir spor otomobil üretip, atmosferik beslemeli küçük motorlar kullanmayı başarmışlar.
Aracı test ettiğimiz motor, Mazda jargonunda 1.5 L SkyActiv-G I4 koduyla bilinen sıralı 4 silindirli motor. Aynı motor farklı ayarlarla halen piyasadaki Mazda modellerinde (örneğin Mazda3’te) kullanılıyor. Bu da MX-5’in kullanım maliyetlerine olumlu yansıyacak bir konu. Maliyet demişken sonda söyleyeceğimiz şeyi şimdiden anons edelim, Mazda MX-5’in Türkiye satış fiyatı 102.000 TL’ten başlıyor.
Mazda MX-5 Teknik Özellikler:
Maksimum hız: 204*- 214** km/saat |
Hızlanma: 8,3* – 7,3** saniyede 0-100 km/s |
Yakıt ekonomisi: 6,0* – 6,6** l/100 km |
CO2 emisyonları: 139* – 154** g/km |
*SKYACTIV-G 1.5L motor ile.
**SKYACTIV-G 2.0 L motor ile.
MX-5’in neden bu kadar başarılı bir otomobil olduğu aslında kullandığı formülünde ve bu formülü başarıyla uygulamasında yatıyor. Arkadan itiş, hafif ve sürücüye göre ön arka ağırlık dengesi eşit ayarlanmış bir tasarım, atmosferik motor. Bu sayede araçtan aldığınız keyif, 500+ hp gücünde bir süper spor otomobille karşılaştırılabilir hale geliyor. Çünkü daracık bir viraja tam da bilgisayar oyunlarında yapmak istediğiniz gibi girebiliyorsunuz. Kendi deneyimime dayanarak gerçekten de Mazda MX-5’le Fethiye’nin dağ yollarında aldığım keyfi 560hp’lik bir canavarla İstanbul Park’ta yaşadığım keyifle karşılaştırabiliyorum. Buna bir de MX-5’in ulaşılabilirliğini ekleyin.
Mazda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul satış hedeflerini açıklarken mevcut Mazda MX-5 sahiplerini de düşündüklerini ve otomobilin kendine has hayran kitlesini korumasının öncelikleri olduğunu söylüyor. Yurdakul, MX-5’in bir ürün olarak Mazda markasının temsil ettiği tüm değerleri (Jinba-Ittai – sürücü ile otomobilin birliği, Kodo – hareketin ruhu, vb.) en üst seviyede taşıdığı için markanın en önemli modeli olduğunu da ekliyor.
Mazda MX-5 ND (dördüncü jenerasyon) bence şimdiden klasik olmaya aday bir otomobil. İlerde otomobil kullanmanın keyfine atıf yapıldığında kendi kendine giden araçların arasında hala kullanılan yegane düz vitesli, arkadan itişli ve atmosferik benzinli motorlu araç olarak hem akla ilk gelen, hem de etrafta hala gözleri üzerine çeken bir model olacak.
Fotoğraflar: Mazda, Yalçın Pembecioğlu
Yönetmen: Murathan Varol