Advertising in 2020 oturumu, herkesin merakla beklediği oturumlardan biriydi. Merak edilen 2020 yılında reklamcılıkta neler olacağıydı. Bu konuya AMW BBDO Strateji Bölümü’nden Bridget Angear ve Craig Mawdsley açıklık getirdiler.

Geleceğin şimdiden belli olacağını söyleyerek söze başladılar ve şöyle devam ettiler:

“Pazarlama sektörü her zaman gelecekte ne olacak sorusunu merak edip durmuştur. Buradaki asıl tehlike ise gelecekte ne olacağını düşünerek şu anı kaçırmaktır. O yüzden göreceğiniz üzere bu konuşma gelecekle ilgili değil, şu anla ilgilidir. Çünkü gelecek şu andadır. Geleceğin şu anda olduğunu fark eden ve bunu bir avantaja çevirenler herkesten öne geçerler. O yüzden ben bugün burada bu zamana kadar neler değişti, bunun bizim için anlamı ne ve biz bu konuda neler yapabiliriz onlardan bahsedeceğim.”

1. Bölüm: Ne değişti?

Dünya değişti ve dünyanın değişmesiyle beraber varsayımlarımız da değişti.

Şu anda dünyada iki farklı uca doğru bir gidişat var. Hasılat rekorları filmler bir yanda, dergiler bir yanda. İkisinin de yaptığı etkiler farklı. Bazen küçük şeylerin büyük etkileri olabiliyor.

Markalarla ilginç bir ilişkimiz var. Onları hem seviyoruz hem de nefret ediyoruz. Ürünlerini, hizmetlerini, hayatımıza katkılarını seviyoruz ama işler ters gittiğinde de onlardan nefret ediyoruz. Bu nefret ve sevgimizi de çok fazla kanaldan duyurabiliyoruz. Örneğin, bir yanda Starbucks’ı vergi ödemediği için İngiltere’de protesto edenler varken bir yanda Occupy Wall Street’te elinde Starbucks kahveleriyle yürüyen insanlar vardı.

Tüketimi seven insanlarız. Ama değişen dünya ile beraber artık hem tüketici hem de üretici olabiliyoruz. Yani kendimiz de birer marka yaratabiliyoruz.

Ucuz ulaşım ve teknoloji bizi hiç olmadığımız kadar yakınlaştırdı. Bu yüzden global kampanyalar kadar lokalde yapılan işler de başarılı olabiliyor.

Ama ortada hala ciddi bir kutuplaşma söz konusu. Bir yanda bir hamburgere 99$ veren insanlar varken bir yanda da bunun tam zıttı bir hareket olabiliyor.

Örneğin, Harvey Nicholas için yapılan ‘Sorry, I Spent It On Myself’ kampanyası. Bu kampanyayı çok beğenen insanlar olduğu kadar bu kampanyadan nefret eden ve bunu son derece bencilce bulan insanlar da oldu. Bir trende yönelik karşı bir trend ortaya çıkabiliyor.

2. Bunun Bizim İçin Anlamı Ne?

Bu durumda biz pazarlamacılar her iki açıdan da olaya bakabilmeliyiz. Bunun için de ihtiyacımız olan şey, büyük fikirler. Hatta hiç olmadığı kadar büyük fikirler! Peki bunlar ne tür fikirler? Şimdi biraz onlardan bahsedelim. Bu fikirler, birçok şeyi bir arada bulunduran fikirler. Bunları sıralarsak:

* Eğlenceli Olmak

Eğlence, insanları çeken şeylerden biri. O yüzden biz de insanları yakalayıp onları bu eğlencenin bir parçası yapmalıyız. Buna güzel bir örnek, #SingItKitty işi.

* Yardımcı Olmak

İnsanların hayatını kolaylaştırmak

* Katılımcı Olmak

İnsanların kampanyaya dahil olmasını sağlamak

* Hızlı Yanıt Vermek

İnsanlarla hızlı bir iletişim içinde olmak

* İşbirlikçi Olmak

Tüketicilerle, müzisyenlerle, ünlülerle işbirliği yapabilmek.

* Cömert Olmak

Sosyal bir misyon edinebilmek.

* Dürüst Olmak

Tüketiciyle samimi bir ilişki kurmak. Canada Mc Donald’s’ın yaptığı gibi.

* Kişiye Özel Olmak

Coca-Cola’nın yaptığı gibi markayı kişiselleştirebilmek.

3. Biz Neler Yapabiliriz?

Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, onu yaratmaktır demişler. Buradan hareketle biz de geleceği yaratma yolunda beş davranış geliştirebiliriz. Bunlar:

1. Bir Hedef Bulun

Hedefiniz, ürün veya hizmet satmaktan öte bir şey olmalı. Bir misyonunuz, bir itici gücünüz olmalı. Mesela Dove ve Pedigree, ilham vermenin ne kadar güçlü bir şey olduğunu gösterdiler.

Dove ‘Beauty Sketches’ işinde kadınlara olduklarından daha güzel olduklarını hatırlatıp kendilerine güvenmeleri gerektiğini söyledi.

Pedigree, köpeklerin refahı için çalışan bir marka olduğunu söyleyip mesajını hep aynı samimiyet ile verdi.

Guniness, Afrika’da gençlerin tercih ettiği marka oldu. Bunu da gençlere özlerini ortaya koyma konusunda teşvik ederek yaptı. Onlara yetenekli olduklarını hatırlatıp sadece bunu dışarı çıkarmaları gerektiğini hatırlattı.

https://www.youtube.com/watch?v=hIvHZFB-iYU
2. Büyük Düşünün ya da Çekip Gidin

Yeni medya ve teknolojiyi kullanacaksanız o zaman büyük ölçekli işler yapmalısınız. Mesela yeni bağlantılarla kendi kitle medyanızı yaratmak gibi.

Buna en güzel örnekler:

Dünyada milyonlarca insan tarafından izlenen Dumb Ways To Die ve The Scarecrow videoları.

https://www.youtube.com/watch?v=lUtnas5ScSE
3. Reklam Yapmayın

Sadece reklam kokan şeyler yapmayın bunların dışına çıkıp insanlara bir hizmet sunun.

4. İnovasyon Ateşini Yakın

Her zaman inovatif olun. Yeni bir şeyler bulun. Standart olanın dışına çıkın. Farklı platformları deneyin.

Snickres’in Google’da gerçekleştirdiği açken doğru yazamazsın işi buna güzel bir örnek.

5. İşbirliği Yapın

Tüketicilerle, müşterilerle, rakiplerle işbirliği yapın. Mesela tüketicilere eksik yönlerinizi sorup geri bildirim almak gibi.”

Son olarak, trendler konusunda şüpheci olmalısınız. Çünkü her trend karşıtını da beraberinde getiriyor. Yapabileceğiniz en iyi şey varsayımlara meydan okumak ve yukarıda bahsettiğimiz beş davranış biçimini edinmek. Eğer birçok şeyi aynı anda yapmazsanız, inovasyona teşvik etmezseniz, insanları ödüllendirmezseniz ve doğru ölçüm yapmazsanız başarılı olamazsınız.

Kollarınızı sıvayın ve bir şeyler yapın. Yeni bir şeyler yapın! Asla hata yapmaktan korkmayın!”

Ne diyebiliriz ki? Adam haklı beyler!

Görsel kaynağı: Bigumigu