Pirelli, daha önceden BMW’nin yaptığı film serisine benzer bir uygulama başlatmış.
Dünyaca ünlü “Pirelli Takvim”lerinde de gördüğümüz gibi , her zaman daha etkili ve orijinal şekilde iletişim kurarak geleneksel reklam kanallarının ötesine geçen Pirelli’nin tüm bu iletişim ürünleri gerçek bir kült obje olarak karşımıza çıkıyor.
Pirelli kendisini her zaman, güçlü ve provokatif bir şekilde ifade etti (bunun en güzel örnekleri The Cal ve Carl Lewis ile Ronaldo’nun başrollerde oynadıkları eski reklam kampanyaları) ve bu yeni proje de beklentileri yükseltmekte.
Pirellifilm’in bu serideki ilk filmi olan The Call, İyi ve Kötü arasındaki sonsuz savaş hakkında karanlık bir gotik etki bırakan nefes kesen bir korku filmi. Başrollerini John Malkovich ve Naomi Campbell’ın oynadığı filmin yönetmenliğini Antoine Foqua (“King Arthur” ile Oscar’a aday olan ve “Training Day” adlı filmi yöneten kişi) üstleniyor. “The Passion”da Mel Gibson’un danışmanlığını yapan ve sinema endüstrisiyle Vatikan arasındaki ilişkileri düzenleyen Peder John, bu filmin de danışmanlığını üstlendi. John Malkovich rolünü daha iyi yorumlayabilmek için bu sıradışı kişiyle yüzyüze görüşerek, toplu ayin sahnelerini daha gerçekçi hale getirmek için tavsiyeler aldı. Film geçtiğimiz sonbaharda Roma’daki Santo Spirito Hastanesi’nde ve eski ve terkedilmiş bir sanayi deposunda çekildi. Bir hafta süren çekimlerin büyük bölümü gece yapıldı. Üç ay süren post prodüksüyon aşamasının tamamı ise Hollywood’daki stüdyolarda gerçekleştirildi. Sansasyonel, performans, uluslararası, Pirellifilm markasının özelliklerini tanımlayan anahtar sözcükler. Her senaryo bu üç temele dayanarak yazılacak: fiziksel ya da zihinsel bir performans sergileyecek filmler, uluslararası fikri ve sansasyonel içeriğiyle, izleyicileri sarsacak şekilde kurgulanacak.