Diesel’in Milano ve Berlin’de açıkhava reklam alanı olarak arz edilen merkezi duvarları alıp yarışmayla sanatçı projeleri için halka açtığını ve kente nefis tasarımlar kazandırdığını daha önce burada haber yapmıştık.
Bu yıl Diesel’in reklam alanlarını sanatçılara açtığı kentler arasına Manchester, Barselona, Zürih ve New York da eklenmiş.
Diesel’in projeyle ilgili manifestosu şöyle:
In any given moment in our daily lives we are bombarded by messages we didn’t ask to see. A never ending stream of mass produced cerebral pollution offering at absolute best nothing more than needless want. Diesel Wall was born out of a need to salvage what precious public space is left and to fill it with something worth saying. We will take your powers of disuasion; your ability to disrupt; incite; excite; inspire and intrigue; to make comment; to make beautiful; to make real; to make people think again.
The ultimate goal of Diesel Wall is to create a fusion between the private space of galleries/institutions and the open space of the city…to drive new direction in urban landscapes and recharge them with creativity.
Sao Paolo örneğini de hatırlarsak açıkhava iletişiminin gidişatıyla ilgili markaların buna benzer farklı yan yollarla tüketiciyi boğmadan iletişim kurma yolları bulmak zorunda olduklarını görebiliriz. En azından gelişmiş ülkelerde.