Bu, South by Southwest’e ilk gidişim ve döndüğümde aklımda kalacak en etkileyici oturumun sanal gerçekliğin, artırılmış gerçekliğin ve hatta karma gerçekliğin havada uçuştuğu bir oturum olacağını tahmin ederdim.
Çok yanılmışım.
Fazla F.O.M.O.’dan dolayı stres altında olduğunuz, dünyadaki en yeni teknolojilerin konuşulduğu ve deneyimlendiği bir festivalde, sadece oturumun adını (Outthink the Future with Just 10 Ideas a Day) sevip girdiğim, ekranda herhangi bir slayt görmediğim ve herhangi bir teknolojik deneyim yaşamadığım bir 1 saat düşünün.
Dağınık saçları ve kıyafeti, kendisiyle barışık üslubu, hayatın iniş çıkışlarından fazlasıyla nasibini almış hikayeleri ve her an tüplerle deney yapmaya hazır görüntüsü ile James Altucher’dı, bana bu 1 saati yaşatan.
Ve elinde sadece garsonlarda görmeye alışık olduğumuz küçük bir sipariş defteri vardı.
Peki “bu not defteri küçük” ama “kendi büyük adam” ne mi anlattı?
Şimdi 10 dakikalığına bir fikir makinesi olduğunuzu düşünün. Gördüğünüz her şey size ilham kaynağı olmaz mıydı? Neredeyse her sorunun çözümünü bulmaya başlamaz mıydınız? Peki bunlar iyi çözümler mi olurdu? Tabii ki hayır, hiç kimse yılda 3.650 iyi fikir bulamaz. Fakat kendinize kötü fikirler bulma izni verirseniz, katlanarak düşünmek konusunda iyi bir yeteneğe sahip olursunuz. Kimsenin mükemmel olmadığını kabul ederek kendini sevmek gibi bir şey bu aslında.
Fikirler hayatın para birimidir. Ne kadar çok verirseniz, o kadar çok geri kazanırsınız. İşte bu oturumda, sürekli olarak değişen ve gittikçe daha karmaşık olan bir dünyada geliştirmek zorunda olduğumuz bir beceriyi anlattı bize James Altucher.
Öncelikle James’in dinlemekten keyif alacağınız, dolu dolu bir hayat hikayesi var. Kendisi bugüne dek en çok satanlar arasına giren 17 kitap yazmış Amerikalı bir girişimci. Üniversiteden mezun olduktan sonra ilk olarak HBO’da kıdemsiz analist programcı olarak çalışmış. Bir gün, HBO’nun televizyonda yaptığı gibi, internet üzerinde de orijinal programlar yapması gerektiği fikrini ortaya koyuyor ve ne tür bir program yapacağını bilmeden fikrini CEO’ya anlatıyor.
Sonra bir gün kız arkadaşı onu gece saat 03:00’te evinden atıyor. Sokaklarda amaçsızca dolaşırken kendi kendine “Bu insanların hepsi Salı günü saat 03.00’te ne yapıyor?” diye soruyor. Ve “III:am” adında gece 03:00’te neler olduğunu anlatan bir internet programı yapma fikrini buluyor. O günden sonra da 3 yıl boyunca her Salı saat 03:00’te dışarı çıkarak binlerce insanla röportaj yapıyor, onların hikayelerini dinliyor. Bu işi yaparken de o saatte sokakta olan insanlarla konuşmaktan hep korkuyor, bu durumdan hep çok utanıyor.
@thatdankent "III:am" and I think it can be found in http://t.co/sMd8ELbWBI
— James Altucher (@jaltucher) October 16, 2014
“Hayatta kalmak için tek yapmanız gereken daima etrafınızı gözlemlemek ve sizi rahatsız hissettirecek farklı şeyler yapmaktır. Mesela dünyadaki en korkutucu şey sahneye çıkıp böyle konuşmalar yapmaktır” diyor Altucher. Bu yüzden de yılda birkaç kez yapmaya çalıştığını söylüyor.
Ve ben korkarak çıktığı bu sahnede onu dinleme fırsatım olduğu için kendimi şanslı hissediyorum.
İşte Altucher’ın South by Southwest’i renklendiren ilginç tavsiyeleri:
Küçük bir not defteri satın alın.
Ama öyle süslülerinden, pahalılarından değil. Bu, garsonların kullandığı ufak sipariş defterlerinden olsun. Bırakın, gittiğiniz toplantılarda defterinizi çıkardığınızda size garson muamelesi yapıp hamburger ve patates kızartması siparişi versinler. Bu şakaya alışmaya bakın.
Neden bir sipariş defteri mi? Çünkü küçük bir sipariş defterine asla bir roman yazamazsınız. Sadece madde madde kısa notlar alabilirsiniz. Cebinize sığar. Başında isim yazmak için küçük kutucuklar bile var. Liste yapmak için hazırlanmıştır. Ve çok ucuzdur.
Günde 10 fikir yazın.
Şimdi bu deftere her gün 10 tane fikir yazın. Çünkü beynimizde fikir kaslarımız var ve eğer çalıştırmazsak diğer sahip olduğumuz tüm kaslar gibi körelirler. Eğer bir yatağa 2 hafta yatarsanız ve bacaklarınızı hareket ettirmiyorsanız tekrar yürümek için fizik tedaviye ihtiyacınız olacaktır. İşte birçok kişi de fikir terapisine ihtiyaç duyar.
Siz siz olun, fikir kaslarınızın körelmesine izin vermeyin. Kendiniz için, işiniz için, arkadaşlarınız için, “bir kitap yazsanız ismi ne olurdu” sorusunun cevabı için, internet sitenizi geliştirmek için, ilişkilerinizi iyileştirmek için, müşterileriniz için, kaybolan valizinizi bulmak için 10 tane fikir yazın. Ya da icat edebileceğiniz 10 şey, Airbnb için 10 iş fikri, arkadaş olmak istediğiniz 10 kişi, dünden öğrendiğiniz 10 şey, zamandan kazanmanın 10 yolu, bir dahaki Bigumigu yazınızda bahsedebileceğiniz 10 trend ve dahası… Her gün istediğiniz bir konuda 10 fikir yazın.
Sadece birkaç ay sonra bile herkesten farklı fikirlere sahip olduğunuzu fark edeceksiniz. Peki bu fikirlerin hepsini kullanmak zorunda mısınız? Hayır, fikir kasınızı çalıştırmak demek, iyi fikir bulmak anlamına gelmiyor. Bırakın fikirleriniz kötü olsun, yeter ki egzersize devam edin. Unutmayın, mükemmeliyetçilik fikir kasının en büyük düşmanıdır.
İlk 3 fikri yazmak her zaman çok kolay olacaktır. Ama fikir kasları 5’ten, 6’dan sonra gerçekten çalışmaya başlar ve fikir çıkaramadığınız, zorlandığınız kısımda da asıl egzersiz devreye girer. Yazmaya devam edip kaslarınızı geliştirmeye devam ettikçe de 10’a çok rahat ulaşırsınız. 6 ay düzenli egzersizle de belki de hayatınızın en iyi fikirlerinden birkaçını bulabilirsiniz.
Peki 6 ay sonra tam olarak ne olacak?
6 ay sonra her durumda, her ortamda fikir üretebilen birine dönüşeceksiniz, fikirlerinizi uygulamanıza yardımcı olacak doğru insanlarla karşılaşacaksınız, daha az çabanın daha büyük başarılara yol açtığını anlayan türden bir insan olacaksınız ve ölümsüz olacaksınız çünkü hatırlanmaya değecek bir hayat sürmeye başlayacaksınız.
You are an IDEA MACHINE!
Günde 10 fikir x 365 gün = yılda 3.650 fikir. Ve önümüzdeki 10 yıl boyunca her gün 10 fikir bulmaya devam ederseniz 36.500 fikir sahibi olacaksınız. İşte bu sizi, tek tük fikri olan bir insandan, gerçek bir fikir makinesine dönüştürecek.
Ya 10 fikir bulamıyorsanız?
10 fikir bulamıyorsanız, 20 fikir bulmaya çalışın.
Hmm, fikirlerinizi yazdığınız kağıtları ne yapacaksınız?
Çöpe atın. Çünkü sadece fikir kasınızı çalıştırmak için bunu yapıyorsunuz ve zaten iyi bir fikriniz varsa onu ertesi gün mutlaka hatırlarsınız.
Peki o nadir bulunan iyi fikirle ne yapabilirsiniz?
Muhtemelen hiçbir şey. Yılda 3.000’den fazla iş fikri bulamazsınız. Sadece eğlenmenize bakın.
Idea Pornographer olun.
Altucher’ın yaptığınız fikir listelerini bir araya getirmek için eğlenceli bir tekniği de var: “Idea Sex.” Yazdığınız birkaç farklı fikri ve hatta fikir listesini, daha iyi bir fikir elde etmek için birbiriyle seks yaptırın ve bebek fikirleriniz olsun. Tarihteki neredeyse her büyük yenilik, birbiriyle seks yapan iki fikirden kaynaklanıyor.
Tabii, mumları yakıp güzel bir müzik açmayı da unutmayın.
İki seçeneğiniz varsa ikisini de seçin.
James, günde 10 fikir yazmaya başlamadan önce başarılı yatırımcılara birlikte bir kahve içmek için e-postalar atıp duruyordu. Ama hiçbirinden cevap alamadı. Sonra yaklaşımını değiştirdi ve bu insanlara işlerini geliştirmeleri için her gün bedavaya 10 fikir yazıp göndermeye başladı, kahve içmemize de gerek yok dedi. Ve bir kişiden yazar olarak iş teklifi aldı. Ki bugün hala o işi yapıyor. Sonra bir başka e-postada teklif edilen işi de yapmaya başladı ve 2 e-posta ile kendisine aynı anda 2 farklı kariyer rotası çizdi.
E-postalarınıza 12 yıl sonra bile olsa cevap verin.
Kendisine gelen 3. e-postayı ise bu defa o yanıtsız bıraktı. Ve o e-postaya 12 yıl sonra hiçbir şey olmamış gibi cevap verdi. James Altucher’ın önerisi şu: her gün çok eski e-mail’lerinize gidin ve içlerinden 4-5 tanesini yanıtlayın. Günlük hayatlarımızda çok meşgul insanlar olabiliriz ama bize yazanlara cevap vermemek gerçekten çok kötü bir durum. Ama bazen yıllar sonra cevap yazmak, hemen cevap yazmaktan daha iyi bile olabiliyor.
Zor durumda kaldıysanız pizzacıyla eve dönün.
Diyelim ki; hiç bilmediğiniz bir yerde arabanız, cüzdanınız ve telefonunuz çalındı. Ne yapardınız? En yakın pizzacıya gidin, sipariş verin ve siparişinizi götürecek motosikletli kuryenin arkasına atlayıp kendi evinize doğru yola çıkın. Ne tavsiye ama. 🙂
Eğer bu ilginç adamla bir 10 dakika daha geçirmek isterseniz şu konuşmasını izleyebilirsiniz:
James Altucher’ı daha yakından tanımak isteyenler de internet sitesini ve Quora hesabını takip edebilir.
Kendime ve sektöre not: Küçük bir sipariş defterinden koca bir keynote konuşması çıkarmayı başarmak, makineleşen dünyada hala insandan fikir makinesi yaratmayı konuşabilmek, belki de insan dokunuşunu hiçbir zaman kaybetmememiz gerektiğini bize biraz olsun hatırlatmıştır.
Görsel: Claudia Yoga, CNBC, Twitter