YouTube, özellikle uzun reklam seyretmeye vakti olmayan mobil kullanıcıyı yakalamayı hedefleyen ve geçme opsiyonu olmayan, 6 saniyelik (preroll) yeni reklam formatı “bumper ads“i SXSW kapsamında tanıttı. Bunu yaparken de dünyaca ünlü ajanslara bir görev verdi. Görev, edebiyat klasiklerini 6 saniyede anlatmaktı. Yaratıcılığıyla bilinen reklam ajanslarına çok kısa sürede koskoca bir eseri hissettirebilme hedefi verilince ortaya çıkan işler de oldukça eğlenceli oldu.
Seçilen eserler hepimizin bildiği büyük klasikler… Hatta büyük bir kısmı lisede okutulan 100 temel eser kapsamına bile girebilir: Romeo ve Juliet ve Hamlet (Shakespeare), Jane Eyre (Charlotte Bronte), Dracula (Bram Stoker), Dönüşüm (Franz Kafka), Alice Harikalar Diyarında (Lewis Carroll), Don Kişot (Cervantes), Moby Dick (Herman Melville), 80 Günde Devri Alem (Jules Verne), Türlerin Kökeni (Charles Darwin), Fareler ve İnsanlar (John Steinbeck), Peter Pan (J.M. Barrie), Bir Noel Şarkısı (Charles Dickens), Dr. Moreau’nun Adası (H.G. Wells), Karanlığın Yüreği (Joseph Conrad) ve Dorian Gray’in Portresi (Oscar Wilde).
Bu kitapları 6 saniyede anlatmak nasıl mümkün olabilir dediğinizi duyar gibiyim. Elbette kitapların ruhunu, üslubunu, konusunu bu kadar kısa bir sürede anlatmak çok olası değil ama YouTube’un bu kampanyayla amaçladığı bir reklamverenin doğru hikaye anlatım taktikleriyle 6 saniyede ne çok şey verebileceğini göstermek. Filmler (en azından bazıları) bunu başarıyor. En azından 6 saniyede okumadığınız bir kitabın konusunun ne olabileceğine ilişkin bir fikir veriyor. Bunu da reklam-ürün ikilisine oturttuğunuzda 6 saniyede oldukça başarılı sonuçlar alınabilir.
J. Walter Thompson, Wieden + Kennedy ve Deutsch gibi önemli reklam ajanslarının 6 saniyede edebi eserleri yorumladığı filmler çoğunlukla mizahi… Eskinin fikirlerini bugünün teknolojisiyle bir araya getirip durumun yarattığı tezat komedisinden faydalanan çok. İnternet üzerinden zehir almaya çalışan Hamlet, kan içmekle yetinmeyip bir de selfie çeken Dracula, Dr. Moreau’nun Adası’ndan memnuniyetsiz dönüp de bir yıldız veren tatilci gibi… Bunların dışında görsel efektli, şık görüntülü ya da daha dolaysız anlatımları tercih eden filmcikler de var.
Sonuç olarak… Tüm filmi /kitabı 140 karakterde anlatmaya çalışan tweet’ler, bir dakikada tüm filmi hızla anlatan fragmanlar… Bunlar sosyal platformlarda yapılmış ve hala da yapılan şeyler ama YouTube ve reklam ajanslarının işbirliği güzel ve eğlenceli bir kampanya ortaya çıkarmış. Reklamverenleri ikna eder mi bilinmez de kitapların reklamını yapması gayet olası.
Görsel: YouTube