Barselona merkezli tasarım stüdyosu Norte, kendi internet sitelerinin tasarımı üzerinde çalışırken orada kullandıkları demir parçacıklarının makro çekimde İskandinavya’nın soğuk manzarasını anımsatan bir görüntü yarattığını fark ediyor. Buradan hareketle hem işitsel hem de görsel bir proje hazırlamaya karar veriyor ve “Ferro” isimli kısa film doğuyor.
Stüdyonun ilk kişisel projesi olan Ferro, canlı çekimleri bilgisayar efektleri ile harmanlayan şiirsel bir film. 3 boyutlu animasyon teknikleri mıknatıslar ve manyetik özellikli demirle buluştuğunda ortaya nefes kesici karlı manzara görüntüleri çıkmış. buz kristallerini andıran demir parçacıklarının yarattığı soğuk efekt, filmin buz maviliğiyle de pekişiyor.
Film; karlı ve dağlık bir alanda geçiyor. O bölgenin doğası gibi, biraz yalnız, biraz izole ama güzel bir manzaradayız. Yine de kendi kendine sürekli bir hareket halinde olan toprak, ağaçlar ve kulübeyle tekin bir rüyayı andırıyor, tehditkar ve tehlikeli. Nil Ciuró tarafından bestelenen müzik de filmin gizemini ve tekinsizliğini güçlendiriyor. Yıkılan bir kulübe, yalnız başına bir kayık, duyulan bir silah sesi… Ve sonunda ağaçların arasında yatan ceset. Evet, o ormanda kötü bir şeyler oluyor. Yaklaşık 40 saniye süren film; izleyicide devamını görme, orada olan bitenin gizemini anlama isteği uyandırarak sonlanıyor.
Filmin kısacık sürede yaratmayı başardığı atmosfer ve o kötücül his etkileyici. Filmin yapımcıları, filmde görünen her şeyin kendi başına bir hikaye olduğunu söylüyor ama ana vurgunun “boşluk” olduğuna değiniyor. Bir insan gittiğinde ya da öldüğünde arkasında bıraktığı boşluk… Bu anlamda kavramsal ve deneysel bir film ve ilk bakışta görünenden çok daha fazla fikir barındırıyor. Norte, şu an için Ferro’yu daha ileri götürme ve geliştirme planları olmadığını söylese de internet üzerinde aldıkları olumlu tepki nedeniyle bu fikrin önünü de tamamen kapamıyorlar.
Görsel: Vimeo